Dolayısıyla yazımızın girişini de yeniden düzenledik.
Günümüzde ekonomisi güçlü ülkelere baktığımızda sigorta sektörlerinin de güçlü olduğunu görürüz. Hangisini ele alırsanız alın, her alanda risklerini sigorta güvencesi altına almışlardır. Misal, 2023 yılı rakamlarıyla 27 milyar 974 milyon dolarlık GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) ile ekonomik büyüklükte ilk sırada olan ABD, 4 Temmuz 1776’da kurulmuştur. ABD’nin ilk sigorta şirketi olarak Pennsylvania'da kurulan Philadelphia Presbiteryen Papazlar Fonu’nun (Presbyterian Minister's Fund of Philadelphia) kuruluşu ise 1759’dur. Yani adamlar devlet kurmadan önce sigorta şirketi kurmuşlar.
Amacımız ABD’yi övmek değil. Sadece bir gerçeği vurgulamak istiyoruz.
Sigorta zararı ülkemizde en son geçtiğimiz hafta Antalya’da yaşandı. Aksu, Serik ve Manavgat ilçelerinde meydana gelen kuvvetli sağanak ve hortum, seralarda zarara neden oldu. Yaklaşık 4 bin 500 dönümlük tarımsal alan etkilendi.
Tarımsal üretimde ilk sırada olan Antalya, maalesef tarım sigortalarında ilk sırada değil. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlkay Kutlar, Antalya’da tarım sigortaları üzerine yaptıkları bir araştırmayı paylaştı. Kutlar, 2 yıl önce yürüttükleri ve Kumluca’daki hortum felaketine de denk gelen saha çalışmasında çiftçilere “Neden Tarım sigortası yaptırmıyorsunuz” diye sorduklarında “Nasılsa devlet öder, afet bölgesi ilan edilir, devlet zararı karşılar” cevabını aldıklarını belirtiyor.
“Nasılsa devlet öder” mantığı, devleti baba olarak görme mantığının bir sonucudur.
Şimdiye kadar en büyük zararı, hepimizi kahreden Kahramanmaraş depremlerinde yaşadık. Kaybettiğimiz ‘can’ları geri getirmenin imkânı yok. 11 ilde meydana gelen maddi kayıp ise 105 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Ve bu kaybın sadece 5 milyar doları sigortalı. İşte o 5 milyar doları sigorta sektörü, 100 milyar doları ise devlet karşılayacak.
Depremlerden etkilenen illerde TOKİ tarafından yapımı tamamlanan 24 bin 559 konut daha hak sahiplerine teslim edildi. 10 binlerce konutun yapımı ise devam ediyor. Kim yapıyor? “Baba” bildiğimiz devlet yapıyor.
Sigortacılık sektörü güçlü ülkelerde bir doğal afet meydana geldiğinde, zararın yüzde 50’ye yakını sigorta sektörü tarafından karşılanıyor. Bizde ise sigortadan faydalanma oranı yüzde 5’i geçmiyor.
Demek ki bizde de sigortacılık tüm kurallarıyla işletilse, şimdiye kadar yapılmış olan 24 bin 559 konutun ve bundan sonra yapılacak olan binlercesinin milyarlarca lira tutan maliyetlerinin yarısını sigortadan karşılamak mümkün.
Bunun için de sigortacılık mantığının devleti baba olarak görme mantığının önüne geçmesi gerekiyor. En önemlisi de devlet, sigortaya ulaşmayı kolay kılmalı.