‘Dijital sağlıkta küresel perspektif ve Türkiye’nin potansiyeli' başlığı altında düzenlenen toplantıya sağlık, ilaç ve medikal teknoloji kurumlarının üst düzey yöneticileri katıldı.
Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi EY (Ernst & Young) Türkiye’nin yedinci kez düzenlediği EY Health Talks toplantısı; sağlık hizmetleri, ilaç ve medikal teknolojiler sektörlerindeki dijital fırsatlara dikkat çekti. “Dijital sağlıkta küresel perspektif ve Türkiye’nin potansiyeli'” başlığı ile EY Türkiye ofisinde gerçekleştirilen toplantıya yerel ve uluslararası kurumları temsilen üst düzey yöneticiler katıldı. Toplantıda sağlık sektöründe dijitalleşme, inovasyon, tedarik zincirlerinin dönüşümü ve yatırım faaliyetleri alanlarındaki son gelişmelerin yanı sıra Türkiye’nin dijital sağlık alanındaki potansiyeli ele alındı.
EY Health Talks toplantısının moderatörlüğünü EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri T. Ufuk Eren üstlenirken, EY Amerika Kıtası Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri Arda Ural ve EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri Av. Ahmet Sağlı konuşmacı olarak katkı sağladı. Ayrıca toplantıda, sağlık sektöründeki öncü firmalardan konuklar değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde tüm dünyada etkili olan belirsizliklerin ve jeopolitik sorunların sağlık ve yaşam bilimleri sektörüne etkileri değerlendirildi.
Küresel dijital sağlık pazarının büyüklüğü 2025’te 505 milyar dolara ulaşacak
Dünyada ve Türkiye’de sağlık sektöründe dijitalleşme gündemini değerlendiren EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri T. Ufuk Eren, şunları söyledi:
“Küresel dijital sağlık pazarına yazılım, donanım ve servislerin toplamı olarak baktığımızda, 2015 yılında 86 milyar dolar olan pazarın 2020’de 192 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını; 2025’te ise 505 milyar dolar olacağının tahmin edildiğini görüyoruz. Tüm dünyada dijital sağlık servisleri pazar büyüklüğünün ise 2027’ye kadar 278,3 milyar dolar seviyesine çıkması bekleniyor. Türkiye, tıbbi teknolojiler ve sağlık hizmetleri için zaten büyüyen bir pazar konumunda. Bu alanda Türkiye’nin toplam pazar büyüklüğünün 2027’ye kadar 2,13 milyar dolara çıkması, 2022’de gerçekleşen dijital sağlık gelirinin ise toplam 1,16 milyar dolar olması bekleniyor.”
Küresel alanda pazar büyümesini yönlendiren etkenler hakkında bilgiler de veren T. Ufuk Eren, bu etkenleri “Eksponansiyel bir şekilde artan teknoloji gelişimi ve internet bağlantısı; artan akıllı telefon penetrasyonu; artan sağlık bilişim giderleri; BT altyapısının geliştirilmesi; sağlık hizmetlerinde arzın talebi karşılayamaması; aşırı yüklü sağlık tesisleri; artan tıbbi harcamalar” olarak sıraladı.
Sağlık sektörü mü teknolojiyi, yoksa teknoloji sektörü mü sağlığı daha önce öğrenecek?
EY Amerika Kıtası Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri Arda Ural, ilaç ve medikal teknolojiler dahil dijital sağlık sektörünün büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı. Arda Ural, konuşmasında şunları söyledi:
“2022 senesi, değerlemelerin düştüğü zor bir seneydi. 2020-2021 senesinde sağlık sektörüne konvansiyonel olmayan bir sermaye aktarımı oldu. COVID tedavileri, aşılar ve monoklonal antikorlar gibi etkenler dolayısıyla oldukça büyük bir sermaye akışı gerçekleşti. 2022’de ise bu akışın gerilediğini gördük. Halka açılmalar büyük oranda durdu, hatta medikal teknolojiler sektöründe bir tek halka açılma dahi olmadı. Bu bağlamda sektör 2022’de bir duraklama ve adeta kendini yeniden inşa etme dönemine girdi. 2021-2022 senelerinde dünya çapında bazı teşvikler gören sağlık sektörü, bu teşviklerin durmasıyla sadece finansal olarak değil, aynı zamanda özellikle hemşire ve doktor bulamamanın getirdiği sıkıntılar ile de karşı karşıya kaldı. Global çapta baktığımızda, sektörün 2023’e girerken çok parlak bir görüntü sergilemediğini söyleyebiliriz.
Bunun ötesinde jeopolitik olarak bazı kırılmalar da yaşandı. Ukrayna’da ve İran’da yaşanan sorunların ve Tayvan konusunda yaşanan endişelerin sağlık sektörüne de dolaylı etkilerini gördük. Tedarik zincirindeki kırılganlıklar sektörü oldukça etkiledi. Şu anda bütün firmalar tedarik zincirlerini riskten arındırıarak yeniden inşa etmeye çalışıyorlar.”
Dijitale olan ilginin son bir yıl içerisinde yavaşlama kaydetse bile hala dijitalleşme trendinin sürdüğünü belirten Arda Ural, şöyle devam etti:
“2022’deki olumsuz tablonun 2023’ün özellikle ikinci yarısında daha düzeleceği konusunda beklentiler var. Çünkü makro düzeyde yenilikçilik halen devam ediyor. Geçen yıllarda yaşanan kırılganlıkların geçmesi bekleniyor. Dijital konusunda ana trendlerden biri, sağlık sektöründe olmayan teknoloji firmalarının sağlık sektörüne girme konusundaki yatırımlarını sürdürmesi. Burada sağlık sektörünün mü teknolojiyi önce öğreneceği, yoksa teknoloji sektörünün mü sağlığı daha önce öğreneceği konusunda bir yarış var ve bu yarış uzun vadede sağlık sektörüne dijital yatırımları artırmaya devam ediyor. Yapay zekâ, makine dili, doğal dil işleme ile insanların cihazlarla konuşarak anlaşabilmesi, 5G’nin de devreye girmesi ve medikal konuda ‘nesnelerin interneti’ ile birçok konunun artık bilim kurgu olmaktan çıkıp gerçeğe dönüştüğünü görüyoruz.”
EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri Av. Ahmet Sağlı da konuşmasında şunları söyledi:
“Ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlılıkta yüzde 90’ın üzerinde bir oran söz konusu. Dolayısıyla, kamunun dahiliyeti; dijitalleşme ve bu alana bütçe ayrılması konusuyla doğrudan bağlantılı. Regülasyon açısından bakıldığında, bir yandan bazı konularda geç kalınmış gibi görünse de henüz önümüz açık ve hala geç değil. Özellikle uzun zamandır gündemde olan evde sağlık örneğindeki gibi çeşitli alanlarda atılacak adımlar var. Önümüzdeki yıllarda dünyadaki dijital sağlık yatırımlarında geride kalmamamız için bu adımların gecikmeden atılması önem taşıyor.”
EY Health Talks toplantısına; AİFD’den Dr. Ümit Dereli, Ekspotürk’ten B. Kemal Şahin, Roche’dan Yusuf Eser, Ece Kozlu, Nur Kara ve Dilan Polat, Eczacıbaşı’dan Pelin Bağçe, Volitan’dan İrem Eren, Dakik’ten Ayhan Aydos, Livemedy’den Taylan Önerci ve Koç Yaşa’dan Seda Cinhüseyinoğlu Boğ katıldı.
EY Türkiye Health Talks toplantıları, sağlık ve yaşam bilimleri sektörünün nabzını tutmak ve sektör liderleri ile karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak amacıyla her yıl belirli aralıklarla düzenleniyor.