Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi şirketi EY (Ernst & Young), Geleceğin Tüketici Endeksi araştırmalarının 12.’sini yayımladı. Yeni tüketici tercihleri ile değişen tutum ve alışkanlıkları mercek altına alan araştırma, 27 ülkeden 21 bin tüketici ile yapılan anket çalışmalarının sonuçlarını kapsıyor.

EY Geleceğin Tüketicisi Endeksi araştırmasına göre, küresel olarak tüketicilerin yüzde 94’ü yaşam maliyetlerinin artmasından endişe ettiğini söylüyor. Buna ek olarak, katılımcıların neredeyse yarısı daha az tüketmeyi planlarken, yüzde 67'si artık eşyalarını değiştirmek yerine tamir ettiğini belirtiyor.  Bir diğer dikkat çekici konu ise, pandemiden sonra ilk defa sağlıkla ilgili endişeler yüzde 7 oranında artarak gezegenle ilgili endişeleri geride bırakıyor. Araştırma, tüketicilerin çevresel problemlerden önce kişisel sağlıklarına daha çok önem verdiğini gösteriyor.

Araştırma, küresel olarak tüketicilerin yüzde 92'sinin yaşadıkları ülkenin ekonomisiyle yakından ilgilendiğini ve yüzde 39'unun ekonominin önümüzdeki altı ay içinde iyiye gitmeyeceğini söylediklerini gösteriyor. Tüketiciler hayatlarının birçok alanında harcamalarını kısmak ve bütçelerini temel ürünlere harcamak üzere harekete geçiyor. Katılımcıların yüzde 44'ü daha az paketli gıda almayı ve neredeyse yarısı (yüzde 49) ise daha az yiyecek tüketmeyi planlıyor.

Araştırmanın çarpıcı sonuçlarından bir diğeri ise perakendecilere ve tüketici ürünleri şirketlerine azalan güven. Buna göre, tüketicilerin dörtte üçünden fazlası (yüzde 79) son üç ila dört ayda gıda fiyatlarının arttığını düşünüyor. Yüzde 74'ü bazı markaların paket boyutlarının küçüldüğünü ancak fiyatın aynı kaldığını fark ettiğini belirtiyor. yüzde 64'ü ise özel markalı (private label) ürünlerin, bilinen ve öne çıkan markalı ürünler kadar iyi olduğuna inanıyor.

Bunlara ek olarak araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 62'si giyim, ayakkabı ve aksesuarlarda en son moda trendleri takip etme ihtiyacı hissetmiyor. Tüketicilerin üçte birinden fazlası (yüzde 36) giysilere daha az harcamayı planlarken, yarısından fazlası ise artık eşyalarını değiştirmek yerine tamir etmeyi tercih ediyor. Bu büyük oran her zaman en yeni ürünlere sahip olma şeklindeki geleneksel tüketici arzusunun değiştiğini ortaya koyuyor.

Sağlık konusu gezegenle ilgili endişeleri geride bırakıyor

 Araştırmanın ortaya koyduğu önemli sonuçlardan bir diğeri ise sağlıkla ilgili endişelerin, Mayıs 2021'den bu yana ilk kez gezegenle ilgili endişelerin önüne geçmesi oluyor. EY Geleceğin Tüketici Endeksi, değişen tercih ve alışkanlıkların yarattığı fırsat ve zorlukların öngörülebilmesini kolaylaştırmak için tüketicileri 5 kategoride (“önce gezegen”, “önce deneyim”, “önce toplum”, “önce sağlık” ve “önce satın alınabilirlik” başlıklarında) ele alıyor. Son araştırmada beş segment arasından "önce gezegen" yüzde 9 ile en büyük düşüşü görüyor (yüzde 25'ten yüzde 16). Sonuç, tüketicilerin satın alınabilirliğe ve fiyata öncelik verdiğini, artık sürdürülebilirliği daha az endişe verici gördüğünü gösteriyor.

Araştırma sonucu, “önce sağlık” tüketici grubunun Ekim 2022'den bu yana yüzde 7 (yüzde 17'den yüzde 24'e) artarak satın alınabilirliğin ardından ikinci en büyük segment haline geldiğini de ortaya koyuyor. Bu önemli artış; tüketicilerin kendi mali durumlarına ve sağlıklarına odaklandığı, kolektif çabalar yerine bireysel ihtiyaçları yeniden önceliklendirdiği anlamına geliyor.

Teknoloji; endişelere rağmen güvenli alan

EY Geleceğin Tüketici Endeksi, tüketicilerin neredeyse yarısının (yüzde 46) günlük yaşamlarını yönetmek için teknolojiye güvendiğini ortaya koyuyor. Teknolojiye ve teknolojik çıktılara artan güven, satın alma kararlarını ve genel tüketimi de şekillendiriyor. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 46’sının son üç ayda çevrimiçi market teslimatı hizmetlerini kullandığını ortaya koyuyor. Bu oran, Haziran 2022'den bu yana yüzde 12'lik bir artış anlamına geliyor.

Gelişmekte olan teknolojilerin de Haziran 2022 ile karşılaştırıldığında iki kattan fazla oranda arttığı görülüyor. Tüketiciler küresel olarak artık sanal platformları tercih ediyor. Katılımcıların yüzde 66'sı daha uygun bütçeli alternatifler karşılığında verilerini paylaşmaya istekli olduklarını belirtirken, yüzde 24'lük bir kesim ise yapay zekanın rollerini tamamen değiştirebileceğinden endişe duyuyor. Ancak araştırmaya göre; teknoloji konusunda endişelenen tüketicilerin de kendilerine zaman veya para kazandıran araçları hızla benimseyeceği görülüyor.

EY Türkiye Denetim Bölümü Şirket Ortağı, Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Kaan Birdal araştırmayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Tüketiciler, yaşam maliyeti baskılarıyla başa çıkmak için öncelikle tutumlu olmayı tercih ediyor. Ayrıca, bütçelerini koruyabilmek için marka alışkanlıklarından uzaklaşmaya, temel ihtiyaç listelerini azaltmaya ve teknolojinin getirdiği avantajları kullanmaya daha fazla yöneliyorlar. Perakendecilere ve tüketici ürünleri işletmelerine olan güvenin azalması sebebiyle işletmelerin, tüketici sadakati üzerine alacakları kararların uzun vadeli etkilerini düşünmeleri gerekiyor. Bu çerçevede, rekabet etmek için inovasyon ve pazarlama çabalarını hızlandırmaları faydalı olabilir.

Diğer taraftan teknoloji; hayatı kolaylaştırdığı, paradan ve zamandan tasarruf sağladığı ve çevresel etkileri azaltmaya yardımcı olduğu için tüketiciler, teknolojinin sürekli kullanıcıları haline geliyorlar.. Tüketicilerin teknolojiye yönelik tutumları da teknolojinin kendisi kadar hızlı bir şekilde gelişiyor. İşletmeler, müşterileriyle teknoloji etrafında güven, saygı ve değere dayalı bir ilişki geliştirmelidir. Bunu yaparak uzun vadede tüketici sadakati korunabilir.”

Editör: Yaren Akkuş