Allianz Trade’in dünyanın dört bir yanındaki ekonomistler tarafından hazırlanan, iş dünyasına rehberlik eden sektör raporlarına bir yenisi daha eklendi. Allianz Trade bu sektör raporunda Türkiye’de İnşaat Sektörü’nü detaylı olarak ele aldı. Raporda Türkiye’de inşaat sektörünün gelişiminde güçlü yönleri arasında kentleşme ve nüfus artışı nedeniyle yüksek talep, altyapı geliştirmelerine yönelik artan yatırımlar, sürdürülebilir ve yeşil inşaata yönelik artan ilgi, akıllı şehirler konsepti üzerine artan çalışmaların inşaat alanında ilerlemeyi zorlayıcı etkisi gösterildi.
TÜRKİYE’DE İNŞAAT SEKTÖRÜ GELİŞMEYE DEVAM EDİYOR
Türkiye’de inşaat sektörünü de ele alan rapora göre büyük şehirlerde konut projelerinde gözle görülür bir artış yaşandı. Özellikle şehirleşmenin hız kazandığı bölgelerde konut talebinin yüksek olduğuna değinilen raporda yerli ve yabancı yatırımcıların, konut sektöründeki potansiyeli değerlendirerek çeşitli projelere odaklandığına yer verildi. Allianz Trade Krediler Genel Müdür Yardımcısı Altuğ Karagöz, küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle malzeme fiyatlarında dalgalanmalar yaşandığını bunun da inşaat maliyetlerinde artışa neden olduğuna dikkat çekiyor.
TEKNOLOJİYE UYUM SAĞLAMAK REKABETTE GALİBİYET GETİRİR
Türkiye’de inşaat sektörü önündeki en büyük engellerden biri olan nitelikli iş gücü eksikliği bir önceki Allianz Trade sektör raporunda olduğu gibi yerini korudu. 2024 yılı raporunda da sektörde uzmanlık gerektiren projelerde nitelikli iş gücü yetersizliği ile karşılaşıldığına, mesleki eğitim ve gelişim programlarına daha fazla odaklanılması gerektiğine yer verildi. Raporda yer verilen önemli başlıklardan biri de hızla değişen teknolojiye uyum sağlamak oldu. Sektörün rekabet avantajını sürdürebilmesi için kritik bir öneme sahip teknolojide gelişim çatısı altında dijitalleşme ve otomasyonun, inşaat firmalarının verimliliğini artıracağı vurgulandı.
FED ETKİSİYLE BEKLENTİLER POZİTİF YÖNDE
Raporda, özellikle FED’in sıkı para politikasındaki kararlı duruşunun, gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı zorlukları artırdığına, bu ülkelerin, küresel ekonomideki kayıplarla birlikte artan borçlanma maliyetleri ve sermaye çıkışlarıyla başa çıkmak zorunda olduklarına dikkat çekildi. Bu zorlukların, ilgili ülkelerin kalkınma süreçlerine verdiği zarara vurgu yapılırken Türkiye’de ise cari yılda FED’in muhtemel gevşemesiyle birlikte diğer benzer ülkelerde olduğu gibi beklentilerin pozitif yönlü olduğu belirtildi. Diğer taraftan raporda, geçtiğimiz çeyrek dönemde enflasyonla mücadele için yüksek faiz artışlarına ek olarak düşük kur politikasının ve genişletici maliye politikasının terk edilmesinin, Aralık 2021’de başlanan TL Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasından vazgeçilmesini öne çıkardığından da söz ediliyor. Bu adımların, ekonomide “rasyonel politikalara dönüşün hız kazandığı” şeklinde değerlendirildiği de raporda bulunan yorumlar arasında.
Allianz Trade Türkiye’de İnşaat Sektörü Raporunda son dönemde enerji fiyatlarındaki oynaklığın, küresel çapta enflasyon endişelerinin artmasına neden olduğuna yer verilirken genel görüşün, faiz oranlarının önümüzdeki aylarda daha fazla artmayacağı yönünde olduğu tahmini öne sürüldü. FED Başkanı Powell’ın, faizlerin zirve noktasına ulaştığına yönelik görüşlerin ortaya çıkmaya başladığı ve bundan sonra gündemin indirimlere doğru evrileceğini ifadeleri hatırlatıldı.
İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ NELER BEKLİYOR
Allianz Trade İnşaat Sektörü Raporuna göre ücret baskıları girdi fiyatlarındaki gevşemenin yarattığı rahatlamayı sınırlasa da kârlılık hâlâ sağlam. Sektördeki şirketler; faiz oranlarındaki artışı, konut piyasasında yaşanabilecek fiyat düzeltmelerini, çevre düzenlemelerini ve altyapıya ilişkin kamu politikalarını takip etmeli. Yine rapora göre çimento, beton ve benzeri ürünlerin fiyat artışları yavaşlamış gibi görünse de fiyat eğilimleri hâlâ yukarı yönlü ve bu da takipte olunması gerekenler arasında.