Afet bölgesindeki incelemelerini sürdüren Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, yüzyılın en büyük afetiyle karşı karşıya olduklarını ancak sigorta sektörünün bugünler için var olduğunu belirtti. Benli, “Zararların bir an önce giderilebilmesi ve hasar tazmin sürecinin hızla işletilebilmesi için tüm sigorta şirketleri olarak hasar sürecinin hızlandırılmasından, çağrı merkezlerinde depremden zarar görenlere ayrı hatların açılmasına ve bölgede hasar iletişim merkezlerinin kurulmasına kadar bir dizi önlem aldık ve almaya devam ediyoruz” dedi.
Sigortacılığın, ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanmasında en önemli sektör konumunda olduğunu ifade eden Benli, “Zorunlu deprem sigortasının yanında deprem teminatı içeren; kasko, yangın, hayat ve ferdi kaza sigorta poliçelerini de hesaba kattığımızda bölgede deprem teminatı içeren toplam poliçe sayısının 4 milyon civarında olduğunu” belirtti.
“Sigortanın önemi maalesef böyle zamanlarda daha iyi anlaşılıyor” diyen Benli şöyle devam etti: “Hasarların telafisi ana işimiz ve bunu poliçe şartları doğrultusunda en doğru şekilde yapacağız. Sigorta sektörü olarak, kayıpların giderilmesi ve bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için başlatılan seferberlikte üzerimize düşen görevleri birlik ruhu ile yerine getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz.”
Sigorta sektörünün, bölgedeki afetzedelere, sigorta acentelerine ve bölgede yaşayan personeline yardım ve destekte bulunmak üzere, depremlerin hemen ardından toplanılan ayni ve nakdi yardımları Kızılay ve AFAD aracılığıyla bölgeye ulaştırtıldığına da değinen Benli, “Birliğimize üye şirketler, ‘Sigorta Kıymet Bilmektir’ anlayışıyla depremin ilk anlarından itibaren bölgeye önemli düzeyde ayni ve nakdi desteklerde bulundu” açıklamasını yaptı.
200’DEN FAZLA EKSPER, 1000’İ AŞKIN PERSONEL SAHADA
Bu süreçte yardımların yanı sıra hasar tespiti ve ödemelerinin hızlandırılmasının kritik önemde olduğu bilinciyle hareket ettiklerini belirten Benli, şunları söyledi: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzmanları afet bölgesindeki hasar tespitine devam ediyor. Biz de süreçleri hızlandırmak için Bakanlığın raporlarına ve DASK ödemelerine paralel aksiyonlar alıyoruz. Deprem sonrasında DASK hasar ödemelerine hızlıca başladı. Ayrıca birçok şirketimizin ‘mobil hasar destek noktaları’ da bölgede devreye girdi. Şirketlerimizin hasar yöneticileri ile 200’den fazla eksperimiz sahada tespitlerini yapıyorlar. 1000’i aşkın personelimiz hem destek çalışmalarına katılıyor hem de hasar gören sigortalılarımızın hayatını bir nebze kolaylaştırmak için süreçleri ivedilikle işletiyor.”
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) başta olmak üzere, sigorta sektörünün ‘Tek Yürek’ hâlinde bu olağanüstü süreci sigortalılar açısından kolaylaştırmak için canla başla çalıştığını ifade eden Benli, “Sektörümüz bu tür süreçleri yönetebilecek deneyimde ve güçtedir. Çalışmalarımıza her zamanki gibi ‘Sigorta Kıymet Bilmektir’ anlayışımızla devam edeceğiz” diye konuştu.