Yılmaz, İstanbul'da ekonomi basını ile bir araya gelerek gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Fiyatlama davranışlarının giderek düzeldiğini belirten Yılmaz, burada beklentilerin çok önemli olduğunu, yapılan anketlerde finans piyasasını bilen aktörlerin hedeflerinin açıklanan hedeflere oldukça yakın şekillendiğini söyledi.
Yılmaz, reel sektör ve vatandaşların beklentilerinde daha yukarıda olduklarına dikkati çekerek, "Örneğin geçen ay enflasyon yüzde 47 iken '1 yıl sonrası ne olacak?' dediğinizde, reel sektör 40-50 olacak diyor ama geldiği yere bakarsanız bu çok daha yüksekti, buralara geldi. Beklentilerde bir iyileşme oldu ama hala gerçekçi bir noktaya geldiğimizi düşünmüyoruz. Özellikle enflasyondaki gelişmelerle birlikte reel sektör beklentilerinde de daha fazla iyileşme bekliyoruz" diye konuştu.
KKM SÜRECİ
Yılmaz, Kur Korumalı Mevduatın (KKM) ne zaman biteceğine ilişkin soruya, "2025 yılı içinde herhalde artık bunu fazla konuşmamaya başlarız. Tam tarih vermem mümkün değil ama aşama aşama zaten bunun cazibesi kalkıyor. Kamuya bir yük getirmediği sürece, kamuya bir harcama yükümlülüğü getirmediği sürece bir finansal enstrüman olarak finans kurumları kullanmak istiyorlarsa da kullansınlar. Ben şahsen bunda bir problem görmüyorum ama önemli olan kamuya bir yükümlülük getirmemesi. O yönde de zaten önemli adımlar atmış durumdayız. Bence bugün geldiğimiz noktada artık KMM'nin büyük oranda etkisi azalmış durumda" cevabını verdi.
KKM dışında yeni finansal enstrümanların olup olmayacağının sorulması üzerine Yılmaz, bunun olabileceğini, KKM'den bağımsız genel politikalarının bu olduğu yanıtını verdi.
"Finansal enstrümanları çeşitlendirmemiz, tasarruf oranını artırmamız gerekiyor" diyen Yılmaz şöyle devam etti:
“TOPLAM TASARRUF ORANIMIZ YÜKSELSİN”
"En büyük kalkınma perspektifiyle yine bakacak olursak, bir ülkenin en önemli iki konusu vardır, birincisi tasarruf oranını artırmak, ikincisi tasarrufları üretken alanlara kanalize etmek. Tasarruf oranlarını artırmak için de finansal enstrümanları elbette çeşitlendirmelisiniz. İşte Bireysel Emeklilik Sistemi'nden sermaye piyasalarına, sadece bankacılık sistemi değil, niçin daha fazla insan sermaye piyasalarından istifade etmesin veya sigortacılık sistemimiz niçin daha fazla gelişmesin, bireysel emeklilik niye daha güçlü hale gelmesin? Dolayısıyla 'tamamlayıcı emeklilik' dediniz, yeni enstrümanlar niye olmasın? Bunlar olsun ki toplam tasarruf oranımız yükselsin”.
Yılmaz “Tasarruf oranımız yükseldiği zaman cari açığımız haliyle düşüyor. Çünkü yatırımlarınızı ya kendi tasarruflarınızla finanse edersiniz veya dış dünyanın tasarruflarıyla. Tasarruf oranınız yükselip kendi yatırımlarınızı finanse eder hale geldiğinizde cari açık probleminiz kalmaz. Önümüzdeki süreçte finansal enstrümanları artırmak, bankacılık veya bankacılık dışı sermaye piyasaları, başka alanlarda tasarruf oranlarını yükselten, hem bireyler için getirisi olan hem de makro düzeyde toplam tasarruf oranımızı artıran enstrümanları geliştirmeye, desteklemeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
KAYNAK: AA