Ancak ondan önceki süreçte ilginç gelişmelere şahit olmuştuk. İlginç dediğime bakmayın, aslında yapılmaması gereken faaliyetlerdi onlar…
Bazı acenteler önce sosyal medya ve WhatsApp gruplarında Aveon Global Sigorta hakkında, “Zor durumda, batacak, el konuldu konulacak” şeklinde yorumlar yapmaya başlamışlardı. Kendini bilen acenteler ise bu tip karalama yapan meslektaşlarına karşı çıkıyor, “Kendi ayağımıza sıkmayalım. Şirketler batarsa sadece onlar değil, tüm sektör zarar görür” karşılığını veriyordu.
İçinde bulunduğumuz günlerde yine aynısı oluyor. Bir şirket hakkında aynı şekilde karalama yorumları yapılmaya başlandı. Kurulan cümleler öncekiyle benzer nitelikte... “Sıra ona geldi, gitti gidiyor” şeklinde yorumlar!
Akli selim acentelerin çoğunlukta olduğunu vurgulamamız gerekiyor. İşte onlar da “Değerli meslektaşlarım, böyle konular sosyal medyada paylaşılmamalı, acentesi ile şirket arasındaki yapılan sözleşme aynı zamanda ticari bir sırdır. Yarın bunlardan dolayı sıkıntı çekebilirsiniz” şeklinde, iyi niyetli yorumlar yapıyor.
Biliyor musunuz, o iyi niyetli acenteler çok haklı.
Çünkü, sosyal medyada firma veya marka karalama suçu, haksız rekabet hükümlerine göre cezalandırılır. Haksız rekabet suçunu işleyenler, iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Yargılamayı ise asliye ceza mahkemeleri yapar.
Tam bu noktada karalamayı yapanın ceza alması belki caydırıcı olabilir. Ve fakat esas önemli olanın bu karalamalardan sadece karalanan şirketin değil topyekûn sigorta sektörünün zarar göreceğidir.
Sosyal medyada yazılan bir kelimeyi sadece ben sen o değil, herkes okuyor. İşte o herkesin içinde kaç milyon sigortalı olduğunu bilemeyiz.