Sigorta Gündemi

‘Ambargolar ve ticari kısıtlamalara bekçilik’

Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, kısa bir süre sonra geride bırakacağımız 2024 yılını değerlendirdi.

Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker’in SeaNews Dergisi’nde yer alan değerlendirmesi şöyle:

Her yeni yıl, yeni umutlar ve pozitif beklentileri beraberinde getirir. Bu durum hem bireyler hem de şirketler için geçerlidir. Şirketlerin ve bireylerin bu beklentilerini ortadan kaldıran ve zor duruma sokan durum ise bence belirsizliklerdir. Kişisel konulardaki belirsizlikler uluslararası ticaret seviyesinde bakıldığında ise politik istikrarsızlıklar olarak şirketlerin gelecekleri önünde kara bir bulut gibi durur. Bugünün dünya şartları maalesef ideal şartlardan bir miktar uzak dersek çok karamsar bir tablo çizmiş olmayacağımız görüşündeyim.

Dünya ticaretinin büyük ağırlığı bilindiği üzere deniz yolu ile yapılmakla birlikte benim hatırladığım dönemde ilk defa bu düzeyde bir askeri tehdide maruz kalmış durumdadır. Evet, korsanlık aktiviteleri eskiden de Malaka Boğaza'nda ve Aden Körfezi'nde vardı. Bugün Gine Körfezi de ilave olarak hâlâ korsanlık aktiviteleri devam ediyor. Ama buna ilave olarak Houti'lerin Aden geçişlerinde gemilere saldırıları sebebi ile Bab el Mandep üzerinden Süveyş Kanalı'na giden gemi sayısı 2024 yılında neredeyse yarı yarıya azaldı.

Avrupa Birliği’nin Uzakdoğu ile ticari denizyolu bağlantısı olan Süveys Kanalı'nın Arap-Israil Savaşı’ndan sonra ilk defa bu düzeyde kullanım dışı kaldığını söyleyebiliriz. Bu konu ile ilgili olarak ise 1.Körfez Savaşı’nda petrol taşıyan gemilere yapılan saldırılardan sonra, ilk defa bu derece de sivil gemilere karşı silahlı saldırılar ile karşılaşılan bir yıl geçirdik. Ukrayna limanlarında sıkışıp kalmış gemiler ise yine barış denizi olarak adlandırılan Karadeniz'i savaş denizine çevirmiş durumda.

Dünya sigortacıları olarak 2024 yalının en önemli iş yükü maalesef işin önemli bir parçası olan ambargolar ve ticari kısıtlamalara bekçilik yapmak ile geçti. Bir tarafta Amerika Birleşik Devletleri Ambargo listesini takip ederken, Avrupa Birliği, İngiltere ve Birleşmiş Milletler Ambargoları ve birbiri ardına gelen sirküler ve duyuru bombardımanı altında işleri yönetmek gittikçe daha komplike hale gelmeye başladı.

Deniz Sigortacılığında ise 2024 yılında Baltimore Köprüsü’nün yıkılması ile sonuçlanan kaza, sorumluluk rejimlerinin özellikle Amerika Birleşik Devletleri kıyılarında tezahürünü göreceğimiz bir hadise olarak kayıtlara girdi. Ortaya çıkan hasarın miktarından ziyade gemi işletenlerin ve gemi sahiplerinin sorumluluklarını düzenleyen Limitasyon Konvansiyonu'nun ne kadar dikkate alınıp alınmadığını görmüş olacağız.

2024 yılını bitirirken en önemli konulardan birisi ise dünya ekonomileri ölçeğinde enflasyon sebebi ile artan faiz oranlarının kontrol altına alınması ve enflasyonun düşmeye başlaması, peşi sıra ekonomik büyümenin geleceği yönünde beklentileri pozitif anlamda ortaya koymaktadır. Basit tabiri ile tünelin ucunda ışık gözükmektedir. Denizcilik ve gemi yatırımı denildiğinde bakılan parametrelerde gemi sipariş adetlerinde ve tersane yoğunluklarında da artış gözlemlenmektedir. Dünya denizcilik yatırımlarını kendi içerisinde incelediğimizde liderliğin çok uzun yıllardır Yunanistan kökenli armatörlerde olduğu bilinmektedir. Bu sıralama son yıl içerisinde Çin olarak değişmiştir. Ayrıca Avrupalı denizcilik firmalarının baskınlığı gitgide azalmakta olduğunu söyleyebiliriz.

Sigorta primlerini belirlerken sigortacılar sonuçlarına bakarak gelecek yıllara yönelik tahminlerde bulunmaktadırlar. Sigorta prim hesaplaması oldukça komplike bir hesaplama metodu içermektedir. 2025 yılında sigorta primlerini etkileyecek en önemli unsur hasar tiplerine göre hasar frekansları ve ortalama hasar dosya maliyetlerindeki seyir önem arz etmektedir.

Ayrıca piyasanın güvendiği ve üst sıralarda bahsettiğim bazı önemli uygulamadaki varlığı piyasalara güven vermektedir. Aksi durumlar ise piyasanın dalgalanmasına sebebiyet verebilir. Ayrıca sigorta piyasalarının iştahını belirleyen başka bir unsur ise aktif sigorta kapasitesinin yani sigortacı sayısının durumudur. 2025 yılı özelinde bakıldığında H&M sigortalarında hasar prim oranları istenilen düzeyde olmamasına rağmen yumuşak piyasa şartlarını destekler nitelikte yeni kapasitenin piyasaya gimeye başladığını söyleyebiliriz.  Doğal afetlerin frekansının ve sertlik düzeyinin ve dosya başı maliyetlerin artmasına rağmen nispeten yumuşak bir piyasa şartı armatörlerimizi beklemektedir.

Benim görüşüme göre enflasyon (USD enflasyonu) mertebesindeki bir artış ile sigortalar yenilenebilecektir.

P&I konusunda ise bu yıl içerisinde Baltimor Köprüsü’nün yıkılması gibi felaket ile sonuçlanan bir hasar bulunmasına rağmen P&I sigortacıları genel hasar frekansının yönetilebilir bir düzeyde olduğu kanaatinde mutabık kalmışlardır. Bu kapsamda ortalama yüzde 5 bir prim artışı ile sigortaların yenilenebileceği sektöre duyurulmuştur.

Türk P&I olarak sektörü en yakın düzeyde takip ederek uluslararası alanda bir oyuncu olma kimliğimizi pekiştiriyoruz.

Umarım 2025, geçtiğimiz yıldan daha az hasar anlamında sigortacılara ihtiyaç olmayan bereketli bir yıl olarak gelir.