Türkiye’de olduğu gibi dünyada da “İnsanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak” amacıyla çalışmalarını sürdüren AXA, her yıl küresel ölçekte gerçekleştirdiği araştırmalarla tüm dünyayı uzun vadede etkileyen önemli risk faktörlerini belirliyor. Şirket, 11. kez yayınladığı Gelecek Riskleri Raporu ile, dünyanın dört bir yanından uzmanların ve bireylerin görüşlerini bir araya getirerek gelecekte karşı karşıya kalacağımız en önemli tehditleri ve bu tehditlere yönelik çözüm önerilerini ortaya koyuyor. Rapor, çoklu krizlerin derinleştiği bu dönemde, küresel çapta iş birliğinin ve yenilikçi yaklaşımların önemini vurguluyor.

Axa Risk Raporu

Raporda Öne Çıkan Başlıklar

·       İklim Değişikliği: Üst üste üç yıldır hem uzmanlar hem de kamuoyu tarafından dünyanın en büyük riski olarak tanımlanıyor. Uzmanların %63'ü, halkın %45'i iklim değişikliğini risklerin ilk sırasına koyuyor.

·       Jeopolitik İstikrarsızlık ve Siber Güvenlik: İkinci ve üçüncü sıralarda yer alan bu riskler, modern dünyada istikrarı tehdit etmeye devam ediyor. Bu artışa sürmekte olan Orta Doğu krizi, Ukrayna’da devam eden ihtilaf ve dünya genelinde artış gösteren gerginlik, meydan okuma ve korumacılık atmosferinin katkıda bulunduğuna dikkat çekiliyor.

·       Yapay Zeka Riskleri: Bu riskle ilişkili kaygılar yapay zekanın yeteneklerinde sürekli kaydedilen gelişmeler ile birlikte, büyük ölçekli tedarikçilere olan bağımlılığın artması ve mevcut jeopolitik istikrarsızlıklarla ilişkilendiriliyor.

·       Toplumsal Gerginlikler: Ekonomik eşitsizliklerin toplumsal huzursuzlukları tetiklediğine ve bu durumun da yeni güvenlik tehditleri oluşturduğuna vurgu yapılıyor.

Geleceğin Risk Haritası’nda Radara Takılan Riskler…

Raporda; kadınlar, sağlıkla ilgili riskleri diğer risklere kıyasla daha fazla önceliklendiriyor. Bu durum, cinsiyetin risk algısı üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyuyor. Teknolojik riskler ise "yeni pandemimiz" olarak tanımlanıyor ve önümüzdeki dönemde daha fazla dikkat çekeceği öngörülüyor. Güneş fırtınaları, 2025 yılında gündemde sıkça yer alabilecek bir diğer önemli konu olarak dikkat çekiyor. Uzay ve gezegen risklerini dile getiren uzmanlar ve kamuoyu temsilcileri, güneş fırtınalarının yıkıcı potansiyelini en çok endişe duydukları konu olarak belirtiyorlar. NASA verilerine göre; Güneş olaylarını tahmin etmek zor, ancak bu risk,  Güneş Temmuz 2025'te 11 yıllık manyetik aktivite döngüsünün zirvesine yaklaştıkça daha da artabilir.

İklim değişikliği maliyetleri, birçok krizin eş zamanlı olarak yaşandığı bir dönemde öngörülmesi daha da zor bir hal alıyor. Yaşlanma maliyeti ise ekolojik geçiş için ihtiyaç duyulan kaynaklar üzerinde baskı yaratarak, sürdürülebilir bir gelecek için yeni zorluklar ortaya koyuyor. Yapay zeka, yanlış bilgi yayılmasını ciddi şekilde körükleyebilecek bir tehdit olarak öne çıkarken, aynı zamanda bu sorunun çözümüne de katkı sağlayabilecek bir araç olma potansiyeli taşıyor. 

AXA, Kapsayıcı Sigorta Anlayışını Benimsiyor…

AXA’nın hedefleri arasında iklim ve biyoçeşitlilik konuları büyük bir öneme sahip. Şirket, ekolojik geçişi desteklemek amacıyla her yıl 5 milyar Euro yatırım yapmayı planlıyor. Bunun yanı sıra, siber güvenlik ve yapay zeka alanındaki teknolojik tehditlere karşı yenilikçi sigorta çözümleri geliştirmek, AXA’nın öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Ayrıca AXA, dezavantajlı kesimlerin uygun teminata erişimini artırmaya yönelik çalışmalarını hızlandırarak daha kapsayıcı bir sigorta anlayışını benimsiyor.

AXA’nın Gelecek Riskleri Raporu’na tıklayarak ulaşabilirsiniz:

Editör: Hasan Burak Karadeniz