Röportaj: Sevil Gümrükcü
Sayın Selva Eren, DASK’ın düzenlediği Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı yarışmasının ödül töreninde “Sağlam binalar için deprem bilincine sahip mimar ve inşaat mühendisleri yetiştirmeliyiz” demişti. Biz de üçüncü sorumuzu bu yönde sorduk. Son dönemde kentsel dönüşümler için belediyeler, sigorta şirketleri ile bina tamamlama sözleşmeleri yapıyor. Depreme dayanıklı binalar konusunda bina tamamlama sigortasına bir rol düşüyor mu? Sayın Eren’in bu konuya bakış açısı neydi?
Bina tamamlama sigortasına yıllardır büyük önem verdiğini belirterek açıklamalarına başlayan Sayın Eren, “Bina tamamlama sigortası yıllarca da temennilerde kalmış, 15 senelik bir konu. Vakti zamanında da benim de çalıştığım büyük özen gösterdiğim bir mevzu.
Bina tamamlama sigortasındaki kritik nokta riskin kime devredileceğidir. Riski bir sigorta şirketinin kendi üzerinde tutması diye bir şey elbette mümkün değil. Riskin mutlaka transfer edilmesi gerekiyor. Bununla ilgili de ülkemizde bazı kanuni, hukuki düzenlemelere ihtiyacımız var. Çünkü dünyadaki çoğu ülke sigortacılık sistemi üzerine kuruluyken, bizim ülkemiz bankacılık sistemi üzerine kurulu. Diğer ülkelerde sigorta şirketleri bankaların sahibi iken biz de bankalar sigorta şirketlerinin sahibi. Bu yüzden herhangi bir haciz durumunda ne oluyor? İlk alacaklı her zaman bankalar oluyor. Dolayısıyla şu anda bina tamamlama sigortasının yapılması halinde, yeni düzenlemeler yapıp, sigorta şirketlerinin de öncelikli olarak alacaklarını tahsil edebilmelerinin yolunun açılması gerekiyor. Yeni düzenlemeler yapılmadığı sürece bir reasürans şirketinin burada inisiyatif alması ön görülemez. Öndeki sigorta şirketinin de mutlaka bu riskten bir pay ve hisse alması istenir” dedi.
Dördüncü sorumuzu DASK’ın dönüşümüyle ilgili. DASK'ın kapsamı genişleterek 2024 yılı içinde Zorunlu Afet Sigortası’na dönüşeceği açıklanmıştı. İşte bu dönüşümün tarihi belli miydi?
DASK olarak 1 yıldır bu dönüşüme hazır olduklarını söyleyen Sayın Eren, ““Türk Reasürans olarak 2020 yılının Ağustos ayında DASK’ın Teknik İşletici görevini devraldığımızdan bu yana vatandaşlarımıza sağlan güveni artırmak için çalışmalarımızı büyük bir özenle yürütüyoruz. DASK’ı operasyonel gücünü artırmak için DASK Olağanüstü Yönetim Merkezimizini Ankara’da açtık ve Ana Veri Merkezini, yedeği İstanbul’da olacak şekilde, deprem riskinin daha az olduğu Ankara’da konumlandırdık. Deprem anında faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak için DASK’ın teknolojik altyapısını yeniledik ve ihbar sistemlerinin, günün koşullarına cevap verebilecek hıza ulaşmasını sağladık. Yaptığımız çalışmalar neticesinde DASK’ın ödeme kapasitesini 25 milyar TL’den 280 milyar TL seviyesine çıkararak DASK’ın finansal gücünü atırmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün geldiğimiz noktanın arkasında aslında böyle yoğun bir gelişim süreci ve bolca emek var" dedi.
Sayın Eren, şöyle devam etti: "Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) tarifenin dizaynı, aktüer çalışmaları, hocalarımızla yaptığımız grup çalışmaları dahil büyük emeklerin ardından tamamlanmış durumda. ZAS artık her şeyiyle vatandaşlarımızın kullanımıza hazır. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun vereceği yönlendirmeye göre ve sigorta şirketleriyle yapılacak entegrasyon neticesinde Temmuz ayında hayata geçmesini hedefliyoruz… Vatandaşlarımız ZAS sayesinde sadece deprem değil; sel, fırtına, tsunami yangın gibi tüm doğal afetlerin tamamına karşı kapsamlı bir güvenceye ulaşabilecek. Konut poliçesi ise şimdi olduğu gibi dönüşümden sonra da devam edecek.”
YARIN: Dolar bazında yüzde 19 kâr