Veli Karadeniz / SİGORTAMNEWS
Mesleğimin ilk yıllarında değer verdiğim gazeteci bir büyüğüm “Gerektiğinde doktorla sağlık, hukukçuyla hukuk, siyasetçiyle siyaset, ekonomistle ekonomi, sporcuyla spor veya sanatçıyla sanat konuşacak kadar bilgin olacak. Yoksa bu mesleğe hiç başlama” demişti.
Geçen 38 yılda bu öğüdü hiç unutmadım. Şimdi de sigortacıyla sigorta konuşmanın gayretindeyiz. Bu doğrultuda Genel Koordinatörümüz Sevil Gümrükcü ile birlikte Congar Hukuk Bürosu’nun 2 Kasım'24 Cumartesi günü Cemile Sultan-Neyyire Köşkü'nde düzenlediği, ‘Uluslararası Deniz Taşımacılığında Taşıyıcının Sorumluluğu ve Sigorta Eğitimi’ne katıldık. Ve yaklaşık 5 saat süren eğitim sonunda sertifikamızı almaya hak kazandık.
Avukat Cem Congar PhDC’nin verdiği eğitime sigorta şirketleri, gemi brokerleri, sigorta acente ve brokerleri, surveyler, akademisyenler, denizcilik firmaları, enerji ve kimya şirketleri ile hukukçular yoğun katılımı gösterdi. Congar, akıcı üslubuyla verdiği eğitimde, uluslararası denizyolu taşımacılığında taşıyıcının hukuki sorumluluğu ve sigorta türleri konusunda kapsamlı bilgiler aktardı. Congar ayrıca, Hull & Machinery, P&I Kulüp ve yük sigortaları ile hasar, tazminat, rücu süreçleri ve müşterek avarya konularını, Türk Yargıtay, İngiliz ve Amerikan yargı kararları ışığında ele aldı.
Yayınlanmış 6 kitabı da bulunan Avukat Cem Congar’a böyle bir eğitimi düzenlemesinin nedenini sorduk.
“Deniz hukuku ve denizcilik sektörü Türkiye'de biraz kenarda olan ve çok kıymeti bilinmeyen bir alan olarak karşımıza çıkar” diyerek sözlerine başlayan Congar, “Biz yoğun bir şekilde herkese bilgi ve uygulama aktarma anlamında uluslararası güncelleri yakalamak istiyoruz. Yani Türkiye'deki denizcilik ve deniz hukuku sektörünün uluslararası sigorta sektörünü, uluslararası trendleri yakalayan, uluslararası gelişmeleri ve mahkeme kararlarını yakalayan bir sektör olmasını istiyoruz. O yüzden de daha öncesini hiç el değmemiş, gün yüzüne çıkmamış değişik mahkeme kararlarını bugün katılımcılarla birlikte değerlendirip onların bilgisine sunuyoruz. En büyük hedefimiz Türk denizcilik sektörüne hukuksal anlamda yenilik katmak ve uluslararası sektörü yakalayabilmek” dedi.
Türk sigorta şirketlerinin deniz sigortalarındaki seyrini de değerlendiren Congar şunları söyledi: “Dört yıldır biz bu eğitimlere devam ediyoruz ve sigorta şirketlerinden yoğun bir ilgi var. Eskiden bu tarz bir alan bizim çok bildiğimiz bir alan değildi. Bazen rücu dosyalarını kapatıyorlardı… Bazen hasar ödemesi yapılırken tam manasıyla bilinmeden gereksiz ödenen hasarlar oluşabilmekteydi. Eskiden deniz hukuku denildiği zaman sigorta şirketi hasarı öder, sonrasında rücuyu yapacaksa o zaman dosyayı avukatlar en son gönderirler. Hatta rücünun bir kısmını da kendileri yapmaya çalışırdı. Ama şu an sigorta şirketlerinin genel merkezlerinde hukuk ve hasar departmanları var. Ben bundan memnunum. Eğitimlerimize deniz sigortası satmayan sigorta şirketleri bile ilgili personellerini gönderiyor.”
Congar’a son olarak kara sigortalarında sık sık karşılaştığımız sigorta sahtekarlığının denizcilikteki durumunu sorduk. Mesela, sigortadan para alabilmek için gemisini batıran var mıydı?
Sigorta dolandırıcılığında kara sigortalarında olduğu gibi deniz sigortalarında da tazminat ve hapis cezasının bulunduğunu belirten Congar, “Bir örnek verelim. Mesela bir olayda gemi kaptanı 16 yıl hapis cezası aldı. Şu an Yunanistan'da tutuklu. Olayda sadece sigorta dolandırıcılığı değil, kaptanın mesleğiyle ilgili ihmalkârlığı da söz konusu. Eğer sigortalı, sigorta şirketini dolandırmaya çalışırsa, tabii ki hem tazminat öder hem de hakkında dava açılır ve ceza alabilir” diye konuştu.
Bilgi dağarcığımıza yeni öğretiler katan Av. Cem Congar’a teşekkür ediyoruz.