Türk P&I Sigorta Hasar Uzman Yardımcısı Melek Şevval Demirsoy’un ‘Sigortacılık Perspektifinden Yolcu Bagaj Hasarları’ başlıklı makalesi şöyle:

Denizyolu taşımacılığı, her yıl milyonlarca kişinin güvenli ve konforlu bir şekilde seyahat etmesine olanak tanırken gerek uluslararası gerekse de yerel yolcu taşımacılığında önemli bir seçenek haline gelmiştir. Bununla birlikte, seyahat esnasında yolcuların bagajlarında meydana gelebilecek hasar veya kayıplar gibi olumsuz durumlarla karşılaşma riski her zaman olasıdır. Yolcu hakları ve taşıyıcıların yükümlülükleri ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan düzenlemelerle sürekli olarak geliştirilmektedir. Özellikle deniz yolculuklarında meydana gelebilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümünde belirleyici olan Atina Konvansiyonu (Yolcuların ve Bagajlarının Deniz Yolu ile Taşınmasına İlişkin Atina Sözleşmesi 1974 ve 2002 Protokolü) ve geç teslim talepleri bakımından Londra Konvansiyonu (Deniz Alacaklarına İlişkin Sorumluluğun Sınırlandırılmasına Uluslararası Sözleşme-LLMC 1976), bu alandaki en önemli uluslararası düzenlemeler arasında yer almaktadır.

Ülkemiz, işbu uluslararası sözleşmelere taraf olmak ve bu düzenlemeleri yerel mevzuatımıza entegre etmek suretiyle taşıyanın sorumluluk limitlerini belirlemiş ve bu doğrultuda denizde yolcu taşımacılığı ile iştigal eden taşıyanlara bir güvence sağlamıştır.

İşbu sirkülerimizde ise taşıyanın sorumluluğu, deniz araçları sorumluluk sigortası genel poliçe şartları ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) yer verilen yasal hükümler ışığında yolcu bagajı taleplerinin nasıl değerlendirilmesi gerektiği ve bu değerlendirme süreçlerinde dikkat edilmesi gereken asli unsurları birkaç başlık altında değerlendireceğiz:

1-     Değerli eşyanın hasar ve zıyaı hallerinde Taşıyanın Sorumluluğu:

Türk Ticaret Kanunu’nun 1260. Maddesi, taşıyanın yolcuya ait değerli eşyalardan sorumluluklarını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, Yolcunun bagajında bulunan değerli eşyalar- örneğin para, mücevher, altın ve gümüş gibi kıymetli eşyalar -saklaması için taşıyana verilmedikçe, taşıyan bu eşyalara gelen zarar ve kayıplardan sorumlu olmayacaktır.  Eğer bu eşyalar kaybolur veya hasar görürse, yolcu taşıyandan tazminat talep etme hakkına sahip olmayacaktır.

2-     Tazminat sınırlamaları:

Türk Ticaret Kanunu’nun 1263. Maddesi, taşıyanın yolcu bagajındaki eşyaların güvenliği konusunda üstlendiği sorumlulukların üst sınırını belirlemektedir. Bu maddeye göre, kabin bagajının uğradığı zıya veya hasar durumlarında taşıyanın sorumluluğu, her taşıma için yolcu başına 2.250 Özel Çekme Hakkı (ÖÇK) ile sınırlıdır. Ancak, söz konusu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında bahsi geçen bagaj sınıfları haricinde meydana gelen zıyaı veya hasar durumlarında taşıyanın azami limiti değişmekte olup bagajın kategorisi de değerlendirilerek hasar incelemesi yapılmalıdır.

Bu bağlamda, yolcu bagaj hasarı talepleri kural olarak kanun ile belirlenen limitleri geçmemelidir ve yolcular ile yapılacak müzakerelerde, yolcuların TTK’nın amir hükümleri ile belirlenen limitler hakkında bilgilendirilmesi ve aydınlatılması yargıya taşınabilecek uyuşmazlıkların önüne geçmek açısından faydalı olacaktır.

3. Hasar değerlendirmesi

Hasar meydana geldiğinde, taşıyanların belirli prosedürleri takip etmesi gerekmektedir. Söz konusu süreçlerin düzgün bir şekilde yürütülmesi hem yolcu memnuniyeti hem de taşıyanların hukuki sorumluluklarının yerine getirilmesi açısından büyük önem taşır.

Hasar veya kayıp durumlarında ilk adım, olayın incelenmesine yönelik delil toplanmasıdır. Yolcuların bagajlarına yönelik hasar talepleri ile ilgili olarak kamera görüntüleri önemli bir kanıt teşkil eder. Nitekim kamera kayıtlarının sağlanması taraflara olayı net bir şekilde değerlendirme ve yorum yapma imkânı sunar. Özellikle yolcular tarafından, bagajlarında taşıdıkları elektronik eşyaların marka, model ve alım tarihleri gibi bilgilerin sağlanması ileri sürülen iddiaların doğru bir şekilde elleçlenmesini mümkün kılacaktır.

Taşıyanın sorumluluğunun tartışmasız olduğu yolcu bagajı hasar taleplerine ilişkin gerekli evraklarla birlikte yapılan incelemeler sonrasında en iyi yaklaşım, mağduriyetlerin giderilmesi için meselelerin sulhen çözülmesidir. Taraflar arasında iyi niyetli bir çözüm arayışı, tarafların zaman ve maliyet açısından daha verimli bir şekilde süreçleri sonuçlandırmasını sağlar. Yolcuların talep ettikleri tutarlar ve sundukları dayanak evraklarla birlikte yapılacak detaylı bir ihbar, sigorta şirketi ve sigortalı açısından anlaşmazlıkların sulhen çözülmesine yardımcı olacaktır.

Sonuç

Yolcu bagajlarına ilişkin tazminat talepleri ve taşıyanların sorumluluğu, sigorta poliçeleri ve hukuksal çerçeve ile yakından ilişkilidir. Taşıma hizmetlerinde yolcu bagajlarına yönelik hasar ve kayıplar, hem hukuki perspektif hem de sigorta açısından titizlikle ele alınması gereken durumlardır. Yolcunun ve taşıyanın sorumlulukları, poliçe şartları ve hukuki düzenlemeler çerçevesinde değerlendirilmelidir. Değerli eşyalar ve tazminat talepleriyle ilgili belirsizliklerin ortadan kalkması için taraflar arasında iyi niyetli bir çözüm arayışına gidilmesi, tüm tarafların yararına olacaktır.

Editör: Hasan Burak Karadeniz