IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, “Gelecek dönemde bizi etkileyebilecek başlıca riskler arasında iklim değişikliği kaynaklı doğal afetler, siber güvenlik tehditleri, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalar öne çıkıyor. İklim değişikliği kaynaklı sigortalı kayıpların 2024 yılında 135 milyar doları aşması ve bu trendin yıllık yüzde 5-7 oranında artması bekleniyor. Bölgesel çatışmaların etkisini hafifletmek için politik risk sigortası ürünleri yaygınlaştırılmalı, ekonomik dalgalanmalara karşı ise CAT (felaket tahvilleri) gibi alternatif sermaye araçları kullanılmalı” dedi.
Dünya 2024 yılına veda ederken, uzmanlar, gelecek dönemde bizleri bekleyen büyük risklere dikkat çekerek bu konuda önlem alınması konusunda uyarılarda bulunuyor. Gelecek dönemde bizi etkileyebilecek başlıca riskler arasında iklim değişikliği kaynaklı doğal afetler, siber güvenlik tehditleri, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmalar öne çıkıyor. Gelecek dönemin olası büyük riskleri hakkında değerlendirmelerde bulunan IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, “İklim değişikliği ile bağlantılı olarak, 2024 yılında sigortalı kayıpların 135 milyar doları aşması ve bu trendin yıllık %5-7 oranında artması bekleniyor. Aynı zamanda, siber tehditler hızla büyürken küresel siber sigorta primlerinin 2025’e kadar 16.6 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Jeopolitik riskler ve ekonomik yaptırımlar ise ticaret ve enerji hatlarında kesintilere yol açabilirken, 2024’te küresel borç seviyesinin 312 trilyon dolara yükselmesi, finansal sistemin kırılganlığını artırıyor” dedi.
‘İklim değişikliği ile sigorta kayıpları üst üste 5’inci kez 100 milyar doları aştı’
Murat Çiftçi, son 10 yıllık dönemde risk sıralamalarının, küresel ve bölgesel dinamiklere bağlı olarak belirgin değişiklikler gösterdiğini belirterek, “Bununla birlikte, bazı riskler sürekli olarak öne çıkarken, bazıları da etkilerini artırarak listeye yükselmiştir. İklim değişikliği, sadece sigorta sektörü değil, tüm ekonomi üzerinde ciddi bir tehdit haline geldi. 2024 yılı itibarıyla sigortalı kayıplar beşinci kez üst üste 100 milyar doları aştı ve bu trend giderek hızlanıyor. Kasırgalar, seller ve şiddetli fırtınalar gibi doğal afetler; özellikle ABD, Avrupa ve Orta Doğu’da büyük sigortalı kayıplara neden olmaktadır. Örneğin, Helene ve Milton kasırgalarının toplam maliyeti 50 milyar doları bulmuştur. İkinci önemli konu da siber saldırılar, özellikle fidye yazılımı saldırıları büyük bir tehdit oluşturmuştur. 2017-2022 arasında siber sigorta pazarı yıllık %32 büyürken, KOBİ'lerde siber koruma açığı devam etmektedir. Siber risk sigortasının büyümesi, KOBİ’lere uygun çözümler ve erişilebilir ürünlerle sürdürülebilir hale getirilebilir. Ayrıca küresel ticaret savaşları, bölgesel çatışmalar ve ekonomik yaptırımlar, hem ekonomik istikrarsızlık hem de sigorta sektörü için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu riskler, hem sigorta talebini hem de fiyatlama dinamiklerini doğrudan etkilemektedir” diye konuştu.
‘Küresel borç seviyesi 2024 itibarıyla 312 trilyon dolara ulaştı’
Ekonomik dalgalanmalar ve finansal risklerin de geleceğin önemli gündem konularından biri olduğunu belirten Murat Çiftçi, “Küresel borç seviyesi 2024 itibarıyla 312 trilyon dolara ulaştı. Bu, faiz oranlarında artış ve sigorta ürünlerine olan talepte değişikliklere neden olmaktadır. Bu sebeple özellikle sigorta ve reasürans sektöründe, alternatif sermaye kaynaklarına yönelim artmıştır. Ayrıca sosyal enflasyon, özellikle ABD ve Avustralya gibi pazarlarda hasar maliyetlerini artırmış durumda. Yüksek yasal masraflar, bu bölgelerdeki risk yönetim stratejilerinde değişikliklere neden olmaktadır. Özetle, son 10 yılda görülen değişimler, sigorta sektörünün yenilikçi ürünler ve hizmetlerle adaptasyon sağlaması gerektiğini göstermektedir. Örneğin, parametrik sigortalar ve siber sigorta gibi ürünler, hem yeni riskleri karşılamada hem de sektörü ileri taşımada kritik öneme sahiptir. İnovasyon ve işbirliği, bu dinamiklere yanıt vermenin anahtarıdır” dedi.
‘Yenilikçi çözümler ve toplum bilinçlendirme çalışmaları önemli’
Murat Çiftçi, risklere karşı alınacak önlemlere yönelik de şunları söyledi: “Altyapı güçlendirme projeleri ve afet dayanıklılığını artıran parametrik sigortalar öne çıkıyor. Ayrıca, siber güvenlik eğitimleri ve KOBİ’ler için uygun fiyatlı ürünler, dijital tehditlere karşı koruma sağlayabilir. Bölgesel çatışmaların etkisini hafifletmek için politik risk sigortası ürünleri yaygınlaştırılmalı, ekonomik dalgalanmalara karşı ise CAT (felaket tahvilleri) gibi alternatif sermaye araçları kullanılmalıdır. Sigorta sektörü, bu riskleri yönetmek için yenilikçi çözümler sunarak toplumu bilinçlendirme ve finansal koruma sağlama görevini üstlenmelidir.”
‘Suriye’deki gelişmeler sigorta sektöründeki büyümeyi artırabilir’
Suriye’de yaşanan sıcak gelişmelerle ilgili de bilgi veren Murat Çiftçi, “Suriye’deki rejim değişikliği, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de önemli riskler barındırıyor. Esad rejiminin devrilmesi, Suriye’de güç boşluğu ve çatışmaların artmasıyla bölgesel istikrarsızlığı derinleştirebilir ve bu durum sigorta sektörü için ciddi riskler doğurabilir. Türkiye, sınır güvenliği ve mülteci akınları nedeniyle daha yüksek ekonomik ve sosyal maliyetlere maruz kalırken, artan jeopolitik gerilimler, ticari sigortalar ve reasürans taleplerinde büyüme yaratabilir. Bununla birlikte, altyapı sigortaları ve politik risk sigortaları gibi çözümler, bu belirsizliklere karşı sigorta sektörünün hem Türkiye’de hem de bölgede kritik bir rol üstlenmesini sağlayabilir” diye açıkladı.