Sigorta Gündemi

İki şirket işte bu nedenle kırmızı kart gördü

Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, Gri Sigorta ile Mellce Sigorta’ya neden el konulduğunu ve bundan sonra yapılacakları anlattı.

Gri Sigorta Anonim Şirketi ve Sınırlı Sorumlu Mellce Karşılıklı Sigorta Kooperatifi’nin sektörün düzenleyici ve denetleyici kurumu SEDDK tarafından mevcut yönetim kurulu üyelerinin tamamının görevlerine son verilmiş ve sigorta portföylerinin yönetiminin ise Güvence Hesabı’na bırakılmıştı.

Sigorta sektöründe dikkatle takip edilen bu gelişmenin ardından Türkiye Sigorta Birliği (TSB) de bir aydınlatma duyurusu yayınlayarak, bu beklenmedik gelişmenin aslında sektörü ve sigortalıları etkileyecek çapta olmadığını açıklamıştı.

TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı da bir Televizyon kanalına verdiği demeçte, Gri Sigorta ile Mellce Sigorta’ya neden el konulduğunu ve bundan sonra yapılacakları anlattı.  

Sigortacılığın ciddi bir iş olduğuna vurgu yaparak sözlerine başlayan Obalı, “Aynı zamanda sigorta, regüle bir sektör. Dolayısıyla regülatörün (SEDDK) önemli fonksiyonları var. Bunlardan bir tanesi sigorta sektörünün doğru yönde gittiğinden emin olmak. Bunu sigortalılar ve sektör lehine sağlamak. SEDDK, gerekli kanun ve düzenlemeleri çıkarır ve bunları uygular. SEDDK’nın gözetim, denetim ve düzenleme fonksiyonları var” dedi.

KIRMIZI KART!

Obalı, el konulma nedeniyle ilgili de şunları söyledi: “SEDDK’nın fonksiyonlarına bakmak lazım. Bu çerçevede baktığımız zaman birtakım kanunlar düzenlemiş ve bunlara uyulmasını talep etmiş. Bu talepler çerçevesinde de sektörün aslında sigortalılar lehine gitmesini sağlıyor. SEDDK bunun olamadığını gördüğü noktada da müdahale hakkını kullanıyor. Bu da onlardan biri. Bunu uyarı vermek ve yönetime adam atamak gibi daha görünmez yaptığı opsiyonlar da söz konusu. Adil rekabeti sağlamak ve sektörün aslında raydan çıkmasına engel olmak için doğru zamanı ve doğru müdahaleyi yapmak aslında en önemli görevi regülatörün zaten. Kanun çıkarır, uygular, yapılması gerekenleri izler. Eğer oyun kuralına birtakım aykırı davrananlar varsa da kırmızı kart gösterir.”

BUNDAN SONRA NELER YAPILACAK?

Her iki şirketin kestiği poliçe sayısının 130 bin civarında olduğunu söyleyen Obalı, bundan sonra yapılacaklarla ilgili de “Çok ciddi sorun oluşturacak bir rakam değil. Çoğunluğu kasko olan poliçeler için bundan sonra nasıl bir yol izleneceği üzerinde çalışılıyor. Sigortalıların zarar görmemeleri konusunda birtakım formüller söz konusu. Bunlardan biri, sigortalının kabul etmesiyle poliçe iptaline gidilebilir. Bu noktada gün hesabıyla, kalan primler sigortalıya iade edilecek. Mağduriyetler bu şekilde giderilecek” diye konuştu.

GÜVENCE HESABI NEDİR?

Her iki şirketin aktarıldığı Güvence Hesabı’yla ilgili de bilgi veren Obalı, “Kanunsal yaptırımları farklı olsa da bankacılıktaki karşılığı TMSF gibi bir kurum. Sigortalıların hak ve alacaklarını korumak üzere kurulmuş bir fon. Sigorta şirketleri, ürettikleri primi belli oranda bu fona aktarıyorlar ve bu tip zor durumda kalındığında gerekli olan yükümlülükler bu fondan karşılanıyor. Güvence Hesabı, kamunun bir kurumu. Hem kamunun hem de sigorta şirketlerinin belirlediği yöneticiler güvence hesabını yönetiyor. Güvence hesabının esas yükümlülüğü zorunlu sigortalar. Mağdur olan zorunlu sigorta poliçesi sahiplerinin mağduriyeti bu fondan karşılanıyor” şeklinde açıklama yaptı.