RÖPORTAJ: SEVİL GÜMRÜKCÜ
FOTOĞRAFLAR: MİNA NEHİR KALKAVAN
Yayın hayatına başlayalı 1 aydan biraz fazla geçmesine rağmen her geçen gün okunma ve görünme sayılarını katlayarak artıran SİGORTAMNEWS olarak ilk röportajımızı da gerçekleştirdik. “Her alanda eğitimin şart” düsturundan hareketle, ekip arkadaşlarımızla ilk röportaj konumuzun eğitim üzerine olmasını kararlaştırdık. Sigorta sektöründe “Eğitim” denince ilk akla gelen Türk Sigorta Enstitüsü Vakfı (TSEV) olduğu için ‘sigorta sektörünün eğitimcisi’ TSEV’in kapısını çaldık.
TSEV Müdürü Mehmet Kalkavan, röportaj teklifimizi olumlu karşıladı. Genel Yayın Yönetmenimiz Veli Karadeniz ile birlikte randevu verdiği gün ve saatte Kalkavan’ı ziyaret ettik. Röportajın başında, sigortacı olmak isteyenler ve halen sigortacı olanların çok faydalanacağını düşündüğümüz bilgiler verdiği için Kalkavan’a teşekkür ediyoruz. Kendisine bir teşekkürümüz de sıcak ve nazik misafirperverliğinden dolayı…
ACENTEMİZİN İSTEĞİ KARŞISINDA İÇİM ACIDI
Kalkavan’a ilk sorumuz TSEV için 2022’nin nasıl geçtiği ve 2023’teki planlarıyla ilgiliydi. Uzaktan eğitim imkânlarının çoğalmasıyla öğrenci sayısında artış olduğunu söyleyen Kalkavan, “2022 yılını 6 binin üzerinde öğrenci katılımıyla kapatacağız. Bu sayı pandeminin yoğun yaşandığı 2021’de 6 bin 250 idi. 2021’in biraz gerisinde kalmış gibi görünsek de aslında öyle değil. Çünkü 2022’de saat bazında eğitimimiz çoğaldı. 2019 yılında yaptığımız mezuniyet töreninde bir acente arkadaşımız yanıma gelip, ‘Mehmet Bey, İstanbul’daki arkadaşlar çok şanslı. Böyle güzel eğitimler alabiliyorlar. Biz Anadolu’da bu imkânı bulamıyoruz’ deyince içim acıdı. Hemen satışlar için A’dan Z’ye 80-90 saatlik dijital bir eğitim programı hazırladık. İşte, sigortacılık nasıl işliyor ile başlayıp, temel sigortacılık bilgisi ile ilerledikten sonra bir satışçının ihtiyaçlarını karşılayacak ölçüde tüm branşlara dönük eğitimin verildiği bir program. Bir tarife yapacak kadar değil ama hasarda sigortalıya yön verecek, teknik ve satışta doğru bilgileri aktaracak bir program hazırladık. Dijital olarak alt yapısını oluşturduk, tam duyurusunu yapacaktık ki pandemi çıktı. Zaten dijital altyapımızı hazırlamıştık. 2020 Mart ayında tüm eğitimlerimizi tamamen online ortama taşıdık. Eğitmenlerimiz ilk başta yadırgadı ‘Dijital eğitim iyi olmaz’ dediler ama şimdi hepsi çok memnun” dedi.
SİGORTACILARA PAZAR AÇMAYA ÇALIŞTIK
Yüz yüze eğitimi hiçbir zaman bırakmayacaklarını söyleyen Kalkavan, “Yüz yüze eğitimlerin tadı başka. Yüz yüze eğitimden hiçbir zaman çıkmayacağı ama dijitalin eğitime katkısı da görmezden gelinemez. 2022 gayet iyi geçti. Bu sene Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Sigorta Birliği’nin bir protokol anlaşması var. Yeni nesil sigorta acenteliği eğitim programı adı altında üç sınıf başlattık. Şu anda 6-7 tane sanal sınıfımız var. İlave sınıflarla aynı anda 8-9 saat ders işlediğimiz zamanlar oldu. Dijital teknoloji olmasa, normalde hiçbir şekilde bunu yapamazdık. Yine 2022’de Esnaf Sanatkârlar Konfederasyonu’na programımız oldu. Orada da 10 civarında oturum yaptık. Konfederasyon üyelerine sigortacılığı anlattık. Göreve geldiğim 2015 yılında bütün ticaret ve sanayi odalarına yazı çıkardım. ‘Kâr amacı gütmeden gelip sizlere riskleriniz ve sigortacılığı anlatalım’ dedik. 3-4 ticaret odasında 12 tane eğitim verdik. Burada sigorta sektörüne pazar açmaya çalıştık” diye konuştu.
OKUL SONRASI MUTLAKA EĞİTİM VERMELİYİZ
Genç sigortacıların eğitimli olmalarına rağmen mesleği öğrenemediklerine vurgu yapan Kalkavan şunları söyledi: “Sınava giren arkadaşlarımıza baktığımızda eğitim aldıklarını fakat öğrenemediklerini gözlemledik. Bir kere burada bir tezatlık var. Öylece bir eğitim verip onları bir noktaya taşıyıp ‘Artık siz çıkıp ürün satabilirsiniz’ dememiz gerekiyor. Okul sonrası mutlaka eğitim vermeliyiz. Sadece acente değil, sigorta şirketinde çalışanlar ve brokerlar dahil. Mesleğe yeni giren genç sigortacıların ciddi bir eğitimden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum.”
Şimdi geldik röportajımızın ana konusuna… Burada manşet başlığımız olan “İyi sigortacı nasıl olmalı?” sorusunu tekrarlayalım. TSEV Müdürü Mehmet Kalkavan, bu soruya “Sigortalıya nasıl yaklaşılmalı?” sorusunu da ekliyor ve şöyle devam ediyor:
ÖDENEN PRİM ŞİRKETE KALMIYOR
“Sigorta çok teknik bir iş. Ben sigortacılığın her branşını bildiğimi sanıyordum. Ama TARSİM Havuz Yönetim Kurulu’na girince tarım sigortalarının tamamen değişik bir işleyişi olduğunu gördüm. Ayrı bir uzmanlık istiyor. O yüzden bir sigortacı ister şirkette ister acentede çalışsın, sigortanın nasıl işlediğini bilmesi lazım. İyi bir satışçı şunu her satışta uygulamalı. Mesela ferdi kaza satıyorsa sigortalıya, ‘Bu ödeyeceğiniz primi inşallah sizin başınıza bir şey gelmez, siz de kullanmak zorunda kalmazsınız. Ama bu ödediğiniz prim, annesi veya babası kazada ölmüş veya sakat kalmış bir çocuğa gidecek. Veya eşini kaybeden birine gidecek’ demesi lazım. Sigortalıya, ödediği primin yani paranın sigorta şirketine kalmadığı, zarar gören sigortalılara dağıtıldığı anlatılmalı.”
EKSİK SİGORTA ÇOK ÖNEMLİ
“Temel sigortacılık eğitimlerimizde eksik sigorta üzerinde duruyoruz. Sigortalı, 1 milyon liralık işyerini 500 bin lira gösterip, 30 bin lira prim yerine 15 bin lira prim ödediğinde kaza anında zararının yarısının karşılanacağını bilmeli.”
TRAFİK SİGORTASI OLAN NİYE KASKO YAPTIRMALI?
“İyi bir sigortacı sigorta branşlarını iyi tanımalı. Bir beyaz eşya satıcısı bir eve gittiğinde etrafını nasıl gözlemliyorsa, mesela evde tabak, çatal, kaşık yoksa bulaşık makinesi önermez. İyi bir acentenin de çok iyi bir risk analizi yapıyor olması lazım. Çoluk-çocuğu, yakını olmayan birine gidip hayat sigortası önermemeli. Sigortacı, sigortalıya aldığı ürününde neyin teminat kapsamında olup olmadığını anlatacak kadar donanımlı olmalı. ‘Trafik sigortası olan niye kasko yaptırmalı?’ diye soran sigortacılarla karşılaşıyoruz. Trafik sigortası ile kaskonun farkını bilmeyince de hatalı satışların faturası ülke sigortacılığına çıkıyor”
RİSKLERİ ANLATIN, SATIŞINIZ ÇEŞİTLENSİN
“İnsanlara risklerini anlatmak lazım. Risklerini öğrenen insanlar hemen ‘Bu risk için hangi ürünü almamız lazım?’ diye soruyor. Sigortacının da sigortalısına başına neler gelebileceğini anlatacak kadar riskleri bilmesi gerekiyor. Böylece kasko satarken, ferdi kaza da satılabilir.”
ÜRÜN FARKLARI BİLİNMELİ
“Acenteler 10 ayrı şirketten 10 ayrı acentelik alıyor. Şimdi her şirketin ürünleri ufak tefek de olsa ayrılıklar içeriyor. Acentenin bu farkları bilmesi gerekiyor. Teminat aynı olsa asistans hizmetler değişiyor. İşte burada teknik personel bulundurmanın farkı öne çıkıyor.”
KAÇ TANE ZORUNLU SİGORTA VAR?
"Kaç tane zorunlu sigorta olduğunu bilmeyen meslektaşlarımız var. Vatandaşla yakın temasta olan acentelerimiz 12 tane zorunlu sigorta olduğunu bilmeli. Bunların 12’si hakkında da bilgi sahibi olmalı. Sadece acentenin değil her sigortacının bilmesi lazım. Ben de bilmeliyim. Sigortalılarımızı da zorunlu sigortalar konusunda bilgilendirmeli ve yönlendirmeliyiz.”
SİGORTA ŞİRKETİ YÖNETİCİSİ NASIL OLMALI?
Kalkavan’a “Sigorta şirketi yöneticisi nasıl olmalı?” sorusunu da yönelttik. Sektörde çok iyi yetişmiş yöneticilerin bulunduğunu vurgulayan Kalkavan, “Sigorta şirketi yöneticisi nasıl olmalıdır derken işte tabii ki bir acente için söylediklerimiz burada da geçerli. Yönetici pozisyonuna gelmiş sigortacılar çekirdekten yetişiyor. Çok da iyi yetişiyorlar. Sektör dışından gelen yöneticiler de var. Ekip sağlam olduktan sonra zaten sorun yaşanmıyor. Yöneticiler bizatihi hasarın tasfiyesinde, satışında direkt rol oynamıyor. Benim önemsediğim nokta vatandaşa dokunarak ülke sigortacılığına hizmet etmek. Hasarı reddederken bile reddediş şekli ikna ederek reddetmek çok önemli. Tabii bu her zaman mümkün olmuyor.”
SİGORTACILAR KANATSIZ MELEKLERDİR
Toplumda sigorta bilincinin oluşturulması konusunda da açıklama yapan Kalkavan, “Sigorta bilinci ailede başlar. Bizde anne-babalar sigortaya uzak olduğu için çocuklara sigorta bilinci aktarılamıyor. Müfredatta da sigorta olmayınca kulaktan dolma bir kısmı yanlış bilgilerle sigortaya insanımız mesafe koyuyor, külfet olarak görüyor. ABD’de anaokulundaki çocuklara ‘Sigortacılar kanatsız meleklerdir. Kötü günlerimizde yanımızda hep sigortacılar olur’ deniyor. Çok yerinde bir söylem ve böylelikle insanlar çocukluklarından sigortacıya aşina kılınıyor. Sigortacılık manevi tarafı çok kuvvetli bir iş. Sigortacılığı kutsal bir meslek olarak görüyorum” diyor.
Babasının fotoğraflarını çekerek bu röportaja katkı sağlayan Mina Nehir Kalkavan’a da ayrıca teşekkür ediyoruz. Ressam olmak isteyen Mina Nehir’e başarılar diliyoruz.