Çocukluğumuzda hangi birimizi köpek kovalamadı? Hangimiz köpekten korkmadı? Ama hiçbirimiz “köpekleri öldürelim” demedik.

Baştan söyleyeyim, yazımız direkt olarak sigorta ile ilgili olmayacak. Ama insan olmanın şartı hasebiyle geniş çerçevede sigortayı da ilgilendiriyor. Zaten hayatımızda ne varsa hepsinin sigortayla ilişkisi var.

Babam son senelerde İstanbul’a gelmiyor. Memlekette, köy hayatını benimsedi. Gözü gibi baktığı tavukları var. Bir sürü uğraşının yanında tavuklarına özel değer verir. Geçen kış kümesi tam üç defa başıboş köpekler tarafından talan edildi. Birincisinde 7, ikincisinde 5 ve üçüncüsünde 3 tavuğunu, köpekler boğup bıraktı ya da yemek için götürdü.

Her defasında kümesi daha sağlam yaptı. Köpekleri öldürmeyi hiçbir zaman düşünmedi. İstese çok kolay yapabilirdi. Ama yapmadı. Babam, en değer verdiği canlıları öldürmelerine rağmen köpeklere kıyamadı.

Aynı kötü durum köydeki diğer komşularının da başına geldi. Onların da tavukları köpekler tarafından öldürüldü. Bu kötü duruma rağmen köydeki hiç kimse “Köpekleri ortadan kaldıralım” demedi.

“İyi ama sadece tavukları değil ki köpekler insanlara saldırıyor. Hatta öldürüyor” denebilir.

Peki soruyorum, köpeklerin insanları öldürmesinde suç köpeklerin mi?

Köpeklerin kuduz olmasında suç köpeklerin mi?

Köpeklere sağlıklı ortamı sağlamazsan kuduz olur. Köpekleri aç bırakırsan yiyecek olarak seni görür. Neticede hayvan.

Evet, siyasi iktidarın Meclis’ten çıkarmaya çalıştığı hayvan yasasından bahsediyorum.

Osmanlı’da sokak hayvanlarına zarar vermenin ağır cezaları olduğunu biliyor muydunuz? Sokak hayvanlarını besleyen ‘Mancacı’ diye adlandırılan görevliler vardı. Halk, sokak hayvanlarını beslemesi için mancacılara para verir, yardım ederdi. Mancacılar da düzenli olarak sokakta aç kalan hayvanları beslerlerdi. Osmanlı vatandaşı, ceza almamak için değil insanlığın sigortası olarak hayvanlara zarar vermezdi.

Şimdi ne yapılmak isteniyor? Sağlıklı ortam verilmediği için hastalanan ve beslenmediği için açlıktan insanlara saldıran ‘can’ları öldürmeyi yasallaştırıyoruz!   

Siyasi iktidarın sözcüsü, çıkacak yasa için “Arzumuz güvenli sokaklar, katliam yasası demek yanlış” demiş.

Esas yanlış, yapılan yanlışa doğru demek!

Üstelik biz “Yaratılanı, Yaradan’dan (Celle celalühü) ötürü seven” bir zihniyete sahibiz. Ve Allahü Teala sadece insanları yaratmadı.  

Şahsen, yapılan yanlışa doğru diyenlerden değilim.

Bu yüzden, bu yasa karşısında ben babamın tarafındayım.

Veli Karadeniz / SİGORTAMNEWS / 24.07.2024