SİGORTAMNEWS / BÜLTEN

Ülke olarak gerçek anlamda deprem gerçeğiyle acı bir şekilde yüzleştiğimiz 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden tam 25 yıl geçti. Bıraktığı acı dün gibi içerimizde olan deprem, Türkiye'nin en önemli olaylarından biri olarak hafızalarımızda tazeliğini koruyor. Yerel saatle 03.02'de meydana gelen ve büyük yıkıma neden olan depremde hayatını kaybedenler her sene 17 Ağustos’ta saygıyla anılıyor.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu da (DASK), 17 Ağustos Marmara Depremi'nin 25. yıl dönümü ile ilgili basın açıklaması yaptı.

“17 Ağustos 1999 tarihinde, ülkemizi derinden sarsan Marmara Depremi, aradan geçen yıllara rağmen hala hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor” cümlesiyle başlayan açıklama şöyle:

Bu tarih sadece bir felaket olarak değil, aynı zamanda toplumsal bilinçlenme ve dayanıklılık adına bir dönüm noktası olarak da ülkemizin tarihinde yer etti. Doğal Afet Sigortaları Kurumu olarak, “Deprem geçecek, hayat devam edecek” yaklaşımıyla, 2000 yılında kurulduğumuz ilk günden bu yana deprem risklerine karşı ülkemizin finansal dayanaklılığını artırmak ve vatandaşlarımıza güvence sağlamak için kararlılıkla çalışıyoruz. Deprem riski yüksek bir coğrafyada yaşadığımız gerçeğini vatandaşlarımıza hatırlatarak, Zorunlu Deprem Sigortası’nın ne kadar önemli olduğunu vurguluyor ve afetlerin olası etkilerini en aza indirmek için var gücümüzle çalışmaya ve yüzde 100 sigortalılık hedefimize kararlılıkla ilerlemeye devam ediyoruz.

Türk Reasürans olarak, 8 Ağustos 2020 tarihinde DASK’ın teknik işleticiliğini devraldığımızdan bu yana, DASK’ın gücünü artırmaya ve temsil ettiği değerleri geliştirmeye yönelik stratejik çalışmalara odaklandık. Deprem riskini hem öncesi hem de sonrası açısından bütüncül bir bakış açısıyla ele alarak, DASK’ın faaliyetlerini daha etkin ve sürdürülebilir hale getirmek amacıyla önemli adımlar attık. Teknik işleticiliğini üstlendiğimiz günden itibaren, DASK’ın deprem rezervlerini ve reasürans koruma kapasitesini önemli ölçüde artırarak, kurumumuzun ödeme gücümüzü 25 milyar TL'den 280 milyar TL'ye yükselttik. Sigortalılarımız için 320 bin TL olan azami teminat tutarımızı 1.5 milyon TL’ye ulaştırdık.

Deprem riski daha düşük olan Ankara’da DASK’ın Olağanüstü Yönetim Merkezi’ni kurduk ve ana veri merkezini, yedeği İstanbul’da kalacak şekilde Ankara’ya taşıdık. Ayrıca, DASK’ın teknolojik altyapısını modernize ederek, ihbar sistemlerini günümüzün ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Bu sayede, 24 saat içinde 96 bin adet hasar dosyası açabiliyoruz. Alo DASK 125, e-devlet ve web sitemiz aracılığı ile sınırsız şekilde hasar ihbarı almamız ve vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet sağlayabilmemiz mümkün hale geldi.

Gelecekte yaşanabilecek olası bir deprem halinde, DASK’ın hem primlerden birikmiş fonu hem de kapsamlı reasürans anlaşmaları sayesinde, sigortalılarına 280 milyar TL’lik ödemeyi iki kez yapabilecek gücü mevcuttur. Kurum olarak amacımız, acı tecrübeler yaşamadan vatandaşlarımızs sigorta konusunda farkındalık kazandırmak ve konutlarını DASK ile güvence altına almaları sağlamaktır.

Her iki evden birinde DASK koruması var

Kuruluşundan bu yana, DASK’ın sigorta bilincini artırma ve toplumun dayanıklılığını güçlendirme yönündeki kararlı çabaları, bugün de aynı özveriyle devam etmektedir. DASK olarak hedefimiz sağladığımız güvenceyi ülkemizin her evine ulaştırmak ve vatandaşlarımıza olası afetlere karşı koruma sunmaktır.  

Güncel olarak ülkemizde her iki evden biri Zorunlu Deprem Sigortası’na (ZDS) sahiptir. ZDS poliçesi sayısı 11 milyonu aşmış, ülke genelinde sigortalılık oranı ise yüzde 57’ye ulaşmıştır. Bölgesel bazda bakıldığında Marmara Bölgesi yüzde 64’lük sigortalılık oranıyla ilk sırada yer alırken; sigortalılık oranları Ege Bölgesi’nde yüzde 57, İç Anadolu’da yüzde 51, Doğu Anadolu’da yüzde 59, Akdeniz’de yüzde 54, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 50 ve Karadeniz’de yüzde 45 düzeyinde seyretmektedir.

Enflasyon koruması uygulaması ile teminatlar otomatik güncelleniyor.

DASK olarak en temel amacımız, sunduğumuz bu finansal korumanın etkili ve güçlü bir kapsamla tüm vatandaşlarımıza ulaşmasıdır. Bu kapsamda, 1 Ocak 2024 tarihi itibarıyla geçerli olmak üzere Zorunlu Deprem Sigortası teminatlarına enflasyona karşı koruma mekanizması ekledik. Bu yenilik sayesinde, ZDS poliçe teminatları, aylık enflasyon oranına bağlı olarak herhangi bir ek prim ödenmesine gerek kalmadan otomatik olarak güncelleniyor. Olası bir hasar durumunda ise tazminat tutarı, güncel bedel üzerinden hesaplanarak vatandaşlarımıza ödeniyor. Böylece, vatandaşlarımıza ek bir yük getirmeden güvencemizin güncel ve geçerli kalmasını sağlıyoruz.

Zorunlu Afet Sigortası ile güvencenin kapsamı genişliyor!

Vatandaşlarımıza 24 yıldır Zorunlu Deprem Sigortası’yla (ZDS) ulaştırdığımız güvencenin kapsamını genişletmek ve deprem dışındaki afetlere karşı da vatandaşlarımıza güvence sağlamak üzere Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) ürünümüzü geliştirmiş ve kullanıma hazır hale getirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Zorunlu Afet Sigortası’nı (ZAS) geliştirirken, son yıllarda iklim değişikliğinin etkisiyle doğa olaylarının daha sık ve daha yoğun yaşandığı gerçeğini dikkate alarak; bu artan riskler karşısında vatandaşlarımıza daha güçlü bir koruma sağlamayı hedefledik. Bu kapsamda, DASK olarak sunduğumuz finansal güvenceyi sadece depremle sınırlı tutmayıp, diğer doğal afetleri de kapsayacak şekilde genişletiyoruz. ZAS, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden değerli akademisyenler ve profesyonel ekipler tarafından titizlikle yürütülmüş bir projedir. Ülkemizin tüm doğal afet riskleri detaylı bir şekilde değerlendirilmiş ve sonuç itibarıyla Zorunlu Afet Sigortası ürünümüzün kapsamı ile tarife detayları belirlenmiştir.

ZAS ürünümüz sayesinde; sel, orman yangını, fırtına, yer kayması ve dolu gibi neredeyse tüm doğal afetleri kapsayan kapsamlı bir güvenceyi vatandaşlarımıza sunmak için gerekli yasal süreçlerin nihayete ermesini beklemekteyiz. ZAS ile vatandaşlarımıza, afetlere karşı daha kapsayıcı ve güçlü bir koruma sağlayacak olmanın gururunu yaşıyoruz.

Vatandaşlarımıza hizmette hızlı ve etkili süreç yönetimi!

6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ilk gününden itibaren DASK olarak önceliğimiz, sigortalılarımızın tazminatlarına hızla kavuşmalarını sağlamak oldu. Bu doğrultuda, birçok yeni uygulamayı hayata geçirerek süreçlerin daha hızlı ve etkili ilerlemesini sağladık.

Depremin hemen ardından, DASK Olağanüstü Yönetim Merkezi ve mevcut kadromuz ile bölgeye intikal ederek hızlıca çalışmalarımıza başladık. Hasar ödemelerinin vatandaşlarımıza en kısa sürede iletilebilmesi için; yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı binalarda sigortalıların ihbarını beklemeden T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan resmi hasar tespitleri doğrultusunda hasar dosyalarını kendiliğinden açtık ve süreci hızlandırdık. Böylece, depremin üzerinden henüz 24 saat geçmeden ilk hasar ödememizi gerçekleştirdik. 

27 Şubat 2023 tarihinde, DASK tarihinde bir yenilik olarak avans ödemesi sistemini devreye aldık. Bu sistem sayesinde, hasar bildiriminden hasar inceleme sürecinin tamamlanmasına kadar geçen süre zarfında vatandaşlarımıza maddi destek sunarak ilk andan itibaren yanlarında olduk. Yıkılmış, acil yıkılması gereken ve ağır hasarlı binalar için sigorta bedelinin yüzde 20’sini, orta hasarlı binalar için ise yüzde 10’unu avans olarak ödedik. Ayrıca, hafif hasarlı konutlar için yeni bir uygulama başlattık. Bu kapsamda, hafif hasarlı konutların hasar dosyalarının büyük çoğunluğunu oluşturması nedeniyle, sigorta bedelinin yüzde 15’i doğrudan ve muafiyet olmaksızın sigortalılarımıza ödendi. 

Editör: Yaren Akkuş