Sigorta Gündemi

“Keşke sigortalılık oranı yüzde 100 olsaydı”

Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, deprem bölgesindeki sigortalık oranının yüzde 100’e yakın olmasının birçok avantajı bulunduğunu söyledi.

Quick Sigorta, Corpus Sigorta ve Quick Finans’ı çatısı altında barındıran Maher Holding’in Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, A Para TV’de Merve Tepe’nin sunduğu Güvenli Hayat programına konuk oldu. Açıklamalarına büyüme rakamlarını değerlendirerek başlayan Yaşar, “Geçtiğimiz hafta açıktanan büyüme rakamlarına göre ülkemiz yüzde 5.6 büyüdü. Bu büyümede en büyük rakam finans ve sigortacılıkta gerçekleşti. Bankacılık sektörünün payı 21.8. Fakat tek başına sigortacılığa baktığımız zaman yüzde 35.9-36 bir büyüme söz konusu. Bunun da biraz daha alt kısımlarına baktığımız zaman hayat dışı sigortacılık sektörünün yüzde 42’lerde büyüdüğünü görüyoruz” dedi.

BÜYÜME PRİMSEL BAZDA

Hayat sigortalarında yüzde 6’lık reel büyümenin daha küçük kaldığını belirten Yaşar, “Hayat dışında yüzde 42’lik bir büyüme var. Onun da daha alt kısımlarına baktığımız zaman trafik sigortalarında geçtiğimiz dönemde çok gündem olan trafik sigortalarında yüzde 5.4’lük, tamamlayıcı sağlık sigortalarında yüzde 82’lik, kasko sigortalarında da yüzde 90’lık bir büyümenin söz konusu olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla geçtiğimiz dönemde enflasyon ve kur artışının ve özellikle lojistik ve tedarik sıkıntılarının araç bedellerinde sebep oldu artışların özellikle kasko sigortacılığında bedel artışlarına bağlı olarak prim artışlarına yol açtığını, dolayısıyla da o alanda rakamsal olarak büyümenin söz konusu olduğunu görüyoruz. Genel olarak büyüme aslında sigorta sektöründe adetsel bir büyümeden ziyade prim bazında büyümeye işaret ediyor. Bunun da en büyük sebeplerinden bir tanesi tabii ki varlıklardaki değer artışı” diye konuştu.

SİGORTA FARKINDALIĞI ARTACAK

Deprem bölgesindeki sigortalılık durumuyla ilgili de bilgi veren Yaşar, şöyle konuştu: “Öncelikle bir kere daha kaybettiğimiz canları için Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Sigorta sektörümüz de dahil olmak üzere el birliğiyle inşallah canlarımızı geri getiremeyiz ama bu yaraları hep birlikte saracağız. Sigorta sektörümüzde DASK başta olmak üzere özel sigorta şirketlerimiz, sigorta branşlarımız olmak üzere bu yaraları sarmak için elinden geleni yapıyor. Bu tip dönemlerde sigorta farkındalığı artıyor. Sigortaya olan talep de artıyor. Dolayısıyla 2023 yılında aslında bu afetin getirdiği bir farkındalıkla DASK, konut ve araç-kasko sigortalarına olan talebin artacağını öngörüyoruz. Ama maalesef ki oranlara baktığımızda bugün zorunlu deprem sigortasında sigortalılık oranının yüzde 55 civarında olduğunu görüyoruz. Buna karşılık deprem bölgesindeki konut sigortaları oranı yüzde 20’ler civarında olduğunu görüyoruz. Afet bölgesindeki 2 milyon 150 bin konuttan 1 milyon 150 bininin zorunlu deprem sigortası bulunuyor. Buna karşılık konut sigortası ise sadece 440 bin civarında.”

EKONOMİK ZARAR ÇOK DAHA FAZLA

Yaşar, “DASK bölgede şimdiye kadar yaklaşık 2 milyar 7 milyon ödeme yaptı. Hemen onun arkasından ihtiyari deprem sigortasıyla bağlantılı olarak özel sigorta şirketlerimiz de hızlıca ödemelere başladı. Bölgede beklenen hasarımız 76 milyar civarında gerçekleşecek. Özel sigortalar açısından yine 40 milyar civarında da zorunlu deprem sigortası hasarı gerçekleşeceğini görüyoruz. Minimum 100 milyar civarında bir sigortalı hasardan bahsediyoruz. Tabii ki ekonomik tarafı çok daha fazla. Bu konuda çeşitli rakamlar açıklanıyor ama gönül isterdi ki sigortalılık oranı DASK’ta ve konutta yüzde 100’lere yakın olsaydı. Bölgede kaskoda yüzde 17’lik bir oran var. 3 milyon 150 bin aracın sadece 440 bini kaskolu. Bu da ne enteresandır ki konut sigortasıyla araç sigortalılık oranı birbirine yakın” dedi.

SİGORTACILARIN GÖREVİ

Bölgedeki tüm zararın sigorta sektörü tarafından rahatlıkla tazmin edilebileceğine vurgu yapan Yaşar, “Keşke sigortalılık oranı yüzde 100’ler civarında olsaydı da biz bunu yardımlarla değil, bizatihi sigortacıların bizlerin görevi olarak bizler işimizin gereği görevimizin gereği olarak gelip bugün o zararları orada hızlıca tazmin ediyor olabilseydik. Araçlarını, konutlarını kaybedenleri yeniden araçlarına, konutlarına kavuşturacak ödemeleri hızlıca yapıyor olabilseydik. Kalkınmamızın önünde bir bariyer oluşturacak bu harcamaları da yapmıyor olsaydık” açıklamasını yaptı.

Açıklamanın tamamını izlemek için tıklayınız.