Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ve MHR GYO Genel Müdürü Nurkan Kaçmaz, TGRT Haber’de Celal Toprak’ın sunduğu “İş Dünyası” programının canlı yayın konuğu oldu. Hem MHR GYO’nun halka arzı hem de sigorta dünyasında önemli bir yenilik olan “sigortalı kentsel dönüşüm” masaya yatırıldı.
MHR GYO’NUN HALKA ARZ İÇİN GERİ SAYIM
Son dönemde gayrimenkul yatırım ortaklıkları şirketlerinin ilgi gördüğüne ve sahibi bir sigorta şirketi olan GYO’nun halka arzının ilk kez yaşanacağına dikkat çeken MHR GYO Genel Müdürü Nurkan Kaçmaz, “Borsada son iki ayda iki, geçen hafta da bir gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi halka arz onayı aldı. Son üç şirketle birlikte gayrimenkul yatırım ortaklığının borsada işlem gören sayısı 42’ye çıkacak. Biz de sıradayız. Önümüzdeki ay olmasını temenni ediyoruz. Biz de halka açık bir GYO olarak faaliyetlerimize başlayacağız. Malum gayrimenkule erişim zorlaştı. Gayrimenkule yatırım yapamayan bir yatırımcının da gayrimenkul yatırım ortaklığı hissesi alarak gayrimenkul yatırımı yapması mümkün. Bu anlamda da biz de MHR GYO olarak, önümüzdeki ayda halka arzımızın sonuçlanmasını bekliyoruz. Bu alanda biraz farklılığımız da var bizim. Biz borsada işlem gören sigorta iştiraki şirketi olan ilk GYO olacağız. Ana ortaklarımız Quick ve Corpus sigorta. Dolayısıyla iki sigorta şirketinin iştiraki GYO olarak da ilk olacağız. Sigortanın desteğini arkamızda hissediyoruz. Sigortalı bir halka arz olacak” dedi.
KONUT FİNANSMANINDA…
Maher Grubu’nun yapısından söz eden MHR GYO Genel Müdürü Nurkan Kaçmaz, “Grup olarak çatımız finansal bir çatı. İçimizde iki sigorta, bir finans şirketi var. Biz GYO olarak halka açılıyoruz. Bunun dışında elektronik ödeme sistemleri olan dijital para sistemine sahip bir şirketimiz de mevcut. Dolayısıyla özellikle biz gayrimenkul yatırım ortaklığı olarak yapacağımız projelerde konut, DASK, bina tamamlama ve kefalet sigortası gibi sigortalardaki etkileşimden yararlanarak bunları kullanacağız. Bunun dışında finansman şirketimizi de geliştirdiğimiz projelerde; konut finansmanında aktif olarak kullanacağız. Onun dışında dijitalleşen dünyada yeni oluşumların içinde yer almak üzere Qpay şirketimizi devreye sokacağız” dedi.
SADECE SERMAYE ARTIRIMI
Öte yandan halka arzdan elde edilecek gelirin tümünü yatırımlarda kullanacaklarını söyleyen MHR GYO Genel Müdürü Nurkan Kaçmaz şunları da ekledi: “Biz sadece sermaye artırımı yapacağız, ortak satışı söz konusu olmayacak. Geliri de şirket bünyesinde yatırımlara kullanacağız. Yeni gayrimenkul yatırımlarımız olacak. Kat karşılığı al-sat paylaşımı işlerinde, en önemlisi de kentsel dönüşümde kullanmak üzere fonlarımızı bu alana entegre edeceğiz. GYO’lara ilgiye halka arz perspektifinden bakmak gerek. Finansman sağlamadaki en önemli etkenlerden biri Borsa İstanbul oldu. Borsa İstanbul’u borçlarını kapatmada kullanıyor şirketler. Ama bizde borç kapatma gibi bir durum yok. Biz banka kredisi borcu olan bir şirket değiliz. O nedenle gelen finansmanın tamamını yatırımlarda kullanacağız. GYO’lar konut üretip bunu sattıkları zaman hem kentsel dönüşüm hem diğer oluşumlarla beraber sağlam konutu sağlıyorlar. SPK denetiminde, regülasyon içinde şirketler. İnşaat ve gayrimenkul anlamında yatırım ortaklıklarının sektörde yer alması ve çoğalması çok daha iyi olacak. Yıl sonuna kadar 45 GYO şirketinin halka arz olması bekleniyor.”
SİGORTANIN AVANTAJLARINI KULLANACAĞIZ
Sahibi bir sigorta şirketi olan ilk GYO’nun halka arzının yaşandığını belirten Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar şöyle konuştu: “Tabii sadece gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketinin sahibi olarak kalmıyor sigorta şirketlerimiz. Aynı zamanda MHR GYO’nun bundan sonra gerçekleştireceği projelerde de sigortanın avantajlarını kullanacağız. Gayrimenkul dediğiniz zaman yapı ve yapıda sigorta aslında birbirinden ayrılmaması gereken kavramlar. Hele Türkiye gibi depremle, selle, doğal afetle iç içe yaşayan ülkelerde bu konu çok önemli. Bina tamamlama sigortası kavramını biliyorsunuz, finansal sigortalar kavramıyla birlikte 2018’den beri ülkenin gündemine taşıdık. Bina tamamlama sigortaları alanında MHR GYO ile birlikte çok ciddi projeler gerçekleştireceğiz. Ayrıca, inşaat sigortaları olsun, konut sigortaları olsun, doğal afet sigortaları olsun bu konularda elbette faaliyetler göstereceğiz. Ama en önemlisi hem yatırımcıya hem konut alıcısına birikimlerini kaybetmeden gayrimenkule ulaşma imkanlarını sağlayacak projeleri gerçekleştireceğiz.”
Denetim hususunun tüm Maher Grup şirketleri için söz konusu olduğunu da vurgulayan Ahmet Yaşar, “Sigorta şirketimiz SEDDK’nın; finans şirketimiz BDDK’nın denetimine tabi. Ödeme Sistemleri Şirketimiz ise Merkez Bankası’nın denetiminde. MHR GYO, SPK’nın yönetimine tabi. Bilançoları ve işleri son derece şeffaf olan bir grubuz. MHR GYO halka arz olduğunda eksik olan bir denetime daha tabi olacak ki o da Borsa İstanbul’un denetimi” dedi.
“SİGORTALI KENTSEL DÖNÜŞÜM” ALTIN DEĞERİNDE
MHR GYO Genel Müdürü Nurkan Kaçmaz ise sigorta şirketlerinin desteğiyle beraber özellikle kentsel dönüşüm alanında iddialı olmak istediklerini belirterek, “Ülkemizin bu alandaki açığını görüyoruz. Bizim diğerlerinden farkımız şu olacak. Bir sigorta şirketi iştiraki olan GYO olarak burada sigortanın gücünü arkamızda hissettiğimizden kentsel dönüşüm alanında çalışacağız. Sigortanın desteğiyle ‘kentsel dönüşümde bina tamamlama sigortasını’ aktif olarak kullanacağız. Bu anlamda da diğer şirketlerden ayrışmaya gideceğiz. Çünkü bina tamamlama sigortası, mevcut kentsel dönüşümde sıkıntı yaşandığında riskleri bertaraf etme adına çok önemli. Kat malikleri ve GYO tarafındaki yatırımcılar için de önemli bir güç oluşturacak. Kentsel dönüşümde yapıyı destekleyen, daha iyi yerlere getiren bir sigorta dönüşümü sağlayacak” dedi.
KONUT RİSKLİ BİR YATIRIRM ALANI
Kentsel dönüşümde uygulama sırasında sigortanın devreye girmesinin büyük bir güven kaynağı olacağına dikkat çeken Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ise “Bir gayrimenkul yatırımı yapmak ya da ilk defa konuta ulaşmak isteyen bir konut alıcısının bu işin içinden çıkabilmesi gerçekten çok zor. Riskli bir yatırım alanı konut. Türkiye’de sadece barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla değil yatırım enstrümanı olarak da kullanılıyor. Fakat özellikle bir tüketicinin bir inşaat firmasını seçmesi, o projeyi incelemesi, onun mali, hukuki değerlendirmesini yapabilmesi, bunun gibi birçok argümanı değerlendirip karar verebilmesi çok zor. Halbuki bir “bina tamamlama sigortası” sahibi olduğunda, alıcı gidecek sigorta şirketine ‘Ben bu projeden yer almak istiyorum, bana bina tamamlama sigortanı getir” diyecek. Dolayısıyla “bina tamamlama sigortası” varsa kişi şunu bilecek; sigorta şirketi o projeyi her yönüyle denetleyecek” diye konuştu.
SİGORTALI KENTSEL DÖNÜŞÜM KAVRAMI
Sigorta şirketinin o poliçeyi düzenlemeye karar vermesinin dahi projeye güven uyandıracağını belirten Ahmet Yaşar şunları ekledi: “Sonrasında sigorta şirketi, projede ortaya risk çıkmasını engelleyecek denetlemeler yapacak. Diyelim ki risk gerçekleşti; konutun tamamlanıp teslim edilmesini sağlayacak ya da o ana kadar ödediği bütün bedelleri harcıyla birlikte geri ödeyecek. Konut alıcısı ya evi alma garantisine ya da oraya harcadığı parayı geri alma garantisine sahip olacak. Yıllardır dişinden tırnağından artırarak biriktirdiği yatırımı kaybetmeyecek. Sigortalı kentsel dönüşüm kavramı hayatımıza böylece girmiş olacak.”
Sigortalı kentsel dönüşüme şu anda çok ihtiyacımız olduğunu da vurgulayan Yaşar, “Bu konu hem Cumhurbaşkanlığımızın hem ülkenin gündeminde. Hatta İstanbul Yasası’nın konuşulduğu bir dönemde, parçayı tamamlayacak. Buraya gelirken baktım; 10. yılındayız. 2013 yılında ilk olarak “Bina tamamlama mevzuatı” hayatımıza girmiş, kanuni düzenlemeyle. Ama ufak tefek eksikliklerimiz, bir iki tebliğimiz kaldı. En kısa zamanda SEDDK’nın bunu yayınlayacağına da şüphem yok. Dolayısıyla bunlar tamamlandığında kentsel dönüşümün unsurları birbirini tamamlamış olacak. Ama bizim özelimizde, gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketimizin, sigortanın desteğinin yanında bir de finans desteği var” diye konuştu.
“GYODER ÇALIŞMALARINDA YER ALMAK İSTİYORUZ”
Son dönemde kiralık ve satılık ev fiyatlarındaki artışın önüne geçilemediğine de vurgu yapan MHR GYO Genel Müdürü Nurkan Kaçmaz şöyle konuştu: “Yeni projeler yapılmalı ancak yeni arsa bulmak zor. Tek çare kentsel dönüşüm. GYODER’in sunduğu yeni konut modeli var. Biz de GYODER üyesiyiz. Çalışmaların içinde de yer almak istiyoruz. Kamunun arazi konusunda özel sektöre destek olması lazım ki konuta erişim sorunu çözülebilsin. Arazi maliyetleri çok büyük bir değeri oluşturuyor. Bu değer düşünce konutun maliyeti de düşüyor. Dolayısıyla bireylerin konuta erişimi daha kolay hale gelecek. GYODER’in yeni konut modelindeki projeyi geliştirecek en önemli kurumlar GYO’lar. Kontrol edilebilen, hesap verebilir özellikteki şirketlerin bu yapının içinde yer alması çok daha doğru olacaktır. Ayrıca GYO’lar binlerce ortağı olan şirketler. Bu anlamda hem şirketler hem de yatırımcısı kazanacak. Merkezimizin olduğu binanın çevresindeki binalar dahil kentsel dönüşüm için bize geliyor. Biz de bundan memnun olacağız tabii ki. Çevremizdeki kentsel dönüşüm ve sağlam binalar konusu, bizim sosyal sorumluluk projesi olarak da gördüğümüz bir alan. Bakanlığın açıklamaları oldu bununla ilgili yeni düzenlemeler yapılıyor, süreç biraz daha kolaylaştırılacak.”
“95 BİNANIN AYAKTA KALMASINDA KATKIMIZ OLACAK”
Bugüne kadar kentsel dönüşüm alanında bina tamamlama sigortası bazında 95 civarında poliçe ürettiklerini belirten Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, “Çevre Bakanlığının beklediği birtakım düzenlemeler var. Şu anda da kentsel dönüşüm öncelikli. Halbuki 2013 yılında, ilk çıktığında, marketten satışlar için Ticaret Bakanlığı liderliğinde çıkmıştı. Çevre Bakanlığı sahiplenmekte biraz geç kaldı. Konuyla ilgili bazı düzenlemeler bekleniyor. Biz yine de bazı belediyelerle 95 civarında projeyi gerçekleştirdik. Gördük ki bu binalar tamamlandı ve sahiplerine verildi. Bugün Allah korusun deprem gerçekleştiğinde biz diyeceğiz ki ‘Bu 95 binanın ayakta kalmasında katkımız var.’ Bir binanın sözleşme aşamasından başlayarak, mali ve hukuki işlerinden fiziki denetlemesine kadar tüm denetlemeyi sigorta şirketi üstleniyor. Bu alanda ekipler kurduk, ciddi yatırımlar yaptık. Sürecin tamamlanmasını bekliyoruz. Hafta içinde bakan yardımcılarımızla beraberdik. 2.7 trilyonluk ekonomik kayıptan bahsediyoruz 11 ilde yaşanan depremler nedeniyle. Bu çok büyük bir rakam. Sigortalılık oranı 100 milyar lira. Yüzde 3’lerde. Dünyada bu oran yüzde 25’lerde. Hasardaki payını kast ediyorum sigortalılık oranının. Bizde de en az yüzde 25’lerde olmalı” dedi.