Üç günlük kongrede dikkatimi en çok çeken nokta ise senkronizasyon oldu. Sigorta sektörü ve sağlık sektörü organize bir şekilde uyumlu çalışıyor.

Sigorta her şeydir diye klişe bir söz vardır. Gerçi “Sigorta” denince bazı insanların aklına hâlâ elektrik sigortası veya Sosyal Sigortalar Kurumu gelse de bu negatif algı, sigortanın aslında hayatımızın tam merkezinde olduğu gerçeğini perdelemiyor. Buna bir defa daha Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği SASDER’in düzenlediği 11. Ulusal Kongresi’nde şahitlik ettik.

Antalya’nın turizm merkezlerinden Belek’te 7-8-9 Kasım tarihlerinde gerçekleşen kongreye sigorta şirketleri, hastaneler, laboratuvarlar, akademisyen ve girişimcilerden oluşan yaklaşık 300 temsilci katıldı. Mottosu “Sınırların ötesinde” olan kongreyi Genel Koordinatörümüz Sevil Gümrükcü ile takip ettik. Kongre için öncelikle şunu belirtmeliyim ki son zamanlarda takip ettiğim en başarılı organizasyonlardan biriydi. Her oturumun  katılımcılar tarafından eksiksiz takip edilmesi, kongre konularının nokta atışı olduğunu gösterdi.

Üç günlük kongrede dikkatimi en çok çeken nokta ise senkronizasyon oldu. Sigorta sektörü ve sağlık sektörü organize bir şekilde uyumlu çalışıyor. Etrafımızdaki özel hastanelerin çokluğundan bunu anlayabiliyoruz. Türkiye’nin en ücra köşelerinde bile özel hastane bulmak mümkün. Üstelik de modern ve donanımlı yapıları var. İşte sigorta sektörünün desteklemediği bir sağlık sektörünün bu şekilde gelişmesi mümkün değil. Yine aynı şekilde sağlık sektörü iyi hizmet vermezse sigorta sektörü gelişmez. Sağlıkta kötü hizmet alan bir sigortalı neden özel sağlık sigortası yaptırsın?

Sigorta ve sağlık birbiriyle iç içe geçmiş, birbirini destekleyen iki sektör. Biri çalışmaz ise öteki de çalışmaz.

Giriş paragrafımızdan da anlaşılacağı üzere sigortanın sadece sağlıkla değil, bütün sektörlerle ilgisi var. Mesela, inşaat sektörünün içine sigortayı tam anlamıyla ilişkilendirin bakın bakalım depremde bu kadar çok bina yıkılıyor mu? Sigorta işin içine girdiğinde yapılan binayı A’dan Z’ye denetleyecek. Sağlam ve güvenilir binaların yapılmasının yanı sıra binaların tamamlanmasını da sağlayacak.

Hemen hemen her hafta bir bina mağduriyeti haberi okuyoruz. İnsanlar dişlerinden tırnaklarından artırdıklarıyla başlarını sokacak bir ev almaya çalışıyor, ama hayallerine kavuşamıyorlar. Hem hayalleri yıkılıyor hem de ellerindeki paradan oluyorlar. Oysa her müteahhide bina tamamlama sigortası şartı getirilse veya alıcılar bina tamamlama sigortasında ısrar etse mağduriyetler ortadan kalkacak.

Velhasıl sigortasız sağlık, sigortasız eğitim, sigortasız güvenlik, sigortasız sanayi, sigortasız turizm düşünülemez. İşte bu yüzden “sigorta hayatımızın tam merkezinde” diyoruz.