Sigorta Gündemi

Türkiye deniz sigortası konusunda merkez ülke olabilir

Bu başlıktaki cümle denizcilikte duayen isim Kaptan Levent Akson’a ait. Meslekte 50. yılını geride bırakan Akson, denizkartalı.com’da yayınlanan makalesini “Türkiye’nin, bu süreçte güçlü bir demokrasi ve güven verecek ekonomiye sahip olduğu takdirde sigorta konusunda merkez ülkelerden biri olabilmesi olasılığı hayli yüksektir” paragrafıyla bitiriyor.

Akson, bu tezini öyle laf olsun diye söylemiyor. Önce deniz sigortacılığının geçmişini bir güzel irdeliyor ve gelişmeler arasında bağ kuruyor. Aynı zamanda Yeni Deniz Mecmuası’nın Genel Yayın Yönetmeni de olan Akson’un “Büyük güç mücadelesinde deniz sigortacılığı ve 5 bela” başlıklı makalesi şöyle:

24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya/Ukrayna savaşının silahların ateş gücü, asker gücü ve kandan mı ibaret olduğunu düşünüyorsunuz?

Yanılıyorsunuz.

ABD/AB ve dolayısıyla NATO, Rusya gibi bir nükleer güç sahibi ülke ile savaşa girdiğinde, elindeki ateş ve kan gücünün, söz konusu nükleer gücü dize getiremeyeceğini çok iyi bilir. Öylesine iyi bilir ki ilk nükleer bomba patladığında, yaşamın dünya denilen gezegende bir daha geri gelmemek üzere nihayetleneceğini hesaplarına katar. ABD/AB’yi böylesine fütursuzca ve kararlılıkla savaşa iten ana etmenlerden biri neydi o zaman?

Cevap; deniz sigortaları ve ticari sonuçları.

Aralık başında açıklanan G7 ülkelerinin Rus petrolü üzerinde uyguladığı fiyat tavanının temel taşı, birinci sınıf Batılı sigorta ve reasürans şirketlerine erişimin şartlı olarak yasaklanmasıydı.

Bu yazıda deniz sigortalarının Rusya/Ukrayna ve gelecekteki muhtemel savaşlar üzerinde ki etkisi incelenecektir. Gelin 18. yüzyıla dönelim.

TARİHÇE

İngiltere, 18. yüzyıl başlarındaki İspanya Veraset savaşlarında, üstün bir deniz gücüne sahip ülke olarak dünyanın en güçlü denizcilik sigortacısıydı.

Bu savaşta İngiltere, Cebeli Tarık ve Minorka Adası’nı İspanya’dan alarak Akdeniz’de de güçlü bir devlet olmayı başardı. Ancak İngiliz sigortacılar bir şeyi hesaplayamamışlardı:

Savaş gemilerinin düşman gemilerine verdirdiği zarar ve bu zararın tazmini.

Bu savaş, İngiliz sigortacılarını bir hesaplaşmaya davet ediyordu. Bu da düşman ticari yüklerinin sigortalanmasını yasaklamaktı.

Karşı görüş ise böyle bir kararın, İngiliz deniz sigorta güvenilirliğini tehlikeye atacağını savunuyordu. Kısa sürede hiçbir yabancı deniz sigortası sağlayıcısının İngiliz sigortacılarının güvenilirliği, itibarı ve düşük primleri ile boy ölçüşemeyeceği anlaşıldı. İngiliz politikacılar, olası savaşlarda Amerikan ve Fransız ticaretini hedef alan sigorta kısıtlamaları tasarladılar.

Örneğin, 1812 Savaşı’nda yasaklar o kadar etkili oldu ki, sigorta maliyeti yükün değerinin yüzde seksenini aştı. İngiliz Deniz Kuvvetleri, düşman endüstrisini engellemek için stratejik ürünlerin taşınmasını gerektiren finansman ve deniz yolu ticaretinin kesilmesi gerektiğini öğrendi.

İmparatorluğu İngilizlerden devralan Amerikalılar bugün benzer bir mantık işletti; Batı’nın küresel sigorta endüstrisindeki hâkim konumunu, düşman ikmal hatlarını kısıtlamak için silahlandırmak.

DENİZ SİGORTALARI VE BEŞ BELALILAR

Ülkemiz deniz sigortaları ve önemi ile 16 Kasım 2022 tarihinde tanıştı. O tarihte T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bir duyuruyla geminin bağlı olduğu klüp sigortacısından (PandI) geminin sigortasının devam ettiğine dair bir teyit mektubu talep ediyordu. Uygulamanın başlama tarihi ise 14 gün sonra yani 1 Aralık 2022 tarihi idi (bu konuda detaylı yazım Karadeniz’de Bekleyen Tankerler başlığı ile yayınlanmıştı.)

Karadeniz ve Marmara Denizi’nde, Rusya’dan petrol yüklemiş 20 yüklü tanker fena yakalanmıştı. Bu teyit mektubu pek ala gemi Ege Denizi’nden Çanakkale Boğazı’na girmeden önce talep edilebilirdi. Amaç Türk Boğazları’nın emniyeti ise boş bir tanker en az yüklü bir tanker kadar tehlikeliydi. Rusya’nın petrol ihracatı bir anda durmuştu. Bekleyen gemiler sigorta teyit mektubunu hemen veremediler.

Dünya deniz sigortacılığının ve reasüransın yüzde 90’ı G7 ülkesi beş ülkenin kontrolü altındadır. Yazının başlığında da görüleceği gibi bu ülkeler sigorta dünyasının beş belalılarıdır. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya.

Acaba amaç hasıl mı olmuştu? Kesinlikle. 18. ve 19. yüzyılda Britanya’nın deniz sigortacılığında ki hamleleri harfiyen uygulanmaya başlamıştı. ABD/AB, Rusya’nın deniz ticaretinin kısmen engellenmesi ile gerektiğinde bu kartı Pasifik’te de oynayacağının ilk işaretini vermişti.

ÇİN VE OLASI DENİZ SİGORTA ENGELİ

Çin’in petrol ihtiyacının büyük bir kısmı Rusya’dan ithal edilmektedir ve Çin gemilerinin sigortaları büyük oranda Beş Belalılar tarafından gerçekleştirilmektedir. Çin ve Tayvan arasında ki gerginlik ve olası bir savaşta Çin’e karşı ABD/AB sigorta yasağı Pekin’i rahatsız etmektedir.

Kriz zamanında uygulanacak sigorta yasağı stratejik yüklerin sevkiyatına yönelik bir ablukaya da yardımcı olacaktır. Malakka Boğazında uygulanacak bir ablukaya bir de sigorta yasağı eklenirse Çin oldukça zor bir duruda kalabilir. Çin, petrolünün yüzde 80’ini Malakka Boğazı üzerinden temin ediyor.

ERİYEN BUZULLAR VE KUZEY DENİZ ROTASI

Küresel İklim Değişikliği ve eriyen deniz buzları sonucunda oluşan NSR ( Kuzey Deniz Rotası ) rota üzerinde yeterli su derinliği ve yeterli genişlikte buzkıran gemileri olmaması nedeniyle şu an sadece LNG gemilerinin seyrine müsaade etmektedir. Pekin geçen yıl Rus buğday ve enerjisini garanti altına almak için Beş Belalılar dışında sigorta arayışı ve daha büyük bir tanker filosu oluşturmak adımlarını attı.

Çin, reasürans için G7 ülkeleri dışında bir arayışta ancak dünyanın en büyük 20 reasürans şirketinden sadece üçünün G7 dışında ülkelerden olduğunun da farkında. G7 dışı dünyanın en büyük reasürans şirketi China Re, dünyanın en büyüğü olan Munich Re’nin sadece beşte biri büyüklüğündedir.

Bu arada Çin, tanker filosunu büyütme gayretleri içinde. Geçen Ağustos ayında Çinli bir armatörün, yaptırım uygulanan petrolün gerçek çıkış noktasını gizlemek için 370 milyon dolar harcayarak tankerler satın aldığı ve bu tankerlerin gemiden gemiye (transhipment) transfer yoluyla petrol taşımasında kullanıldığı Lloyd’s List’de yayınlandı.

Çin’in bu uygulama ile 400 tankere kadar büyüyeceği yine Lloyd’s List tarafından dile getiriliyor. Olası bir krizde Çin, ABD’nin sigorta silahını kullanacağını çok iyi biliyor ve bu nedenle tedbirlerini almaya başladı bile.

Türkiye’nin, bu süreçte güçlü bir demokrasi ve güven verecek ekonomiye sahip olduğu takdirde sigorta konusunda merkez ülkelerden biri olabilmesi olasılığı hayli yüksektir.

(Bu yazıda Christopher Vassalo’nun makalesi ile değerli gazeteci dostum Hasan Erel’in ‘Çin Batı ile ekonomik savaşa hazırlanıyor’ makalesinden yararlanılmış ve alıntılar yapılmıştır.)