Çalık’ın “Merhaba kıymetli meslektaşlarım, değerli sigorta mensupları ve saygıdeğer kamuoyu” selamlamasıyla paylaştığı duyuru şöyle:

Malumunuz olduğu gibi 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’yla yetkilendirilmiş acenteler olarak sigorta şirketlerinin ürünlerini pazarlamak, satmak ve prim tahsillerini yapmak üzere aracılık yaparak mesleki ve ticari faaliyet hizmeti vermekteyiz. Acentelerin öncelikli amacı temsilcisi olduğu sigorta şirketlerinin fiyatını ve içeriğini belirlediği ürünlerini vatandaşlara sunarak sektöre sigortalı kazandırmak ve sigorta bilincini geliştirmektir. Bizler Acentelik kuruluş sicil harç ödemelerimizi, Levha Kayıt ücretimizi, acentelik yapmak için şirketlerden aldığımız vekaletname sicil kayıt ücretlerimizi TOBB’a ödüyoruz. Bunun yanı sıra bu ödemelere ek olarak her ay istihdam ettiğimiz personellerimizin maaşlarını, kiramızı, şirketlere verdiğimiz teminat ve sair ofis giderlerimizin tamamını karşılamak zorundayız. Yine personel emeklilik tazminatlarını ve kendi emekliliğimizi özetle tüm geçimimizi mesleki faaliyetlerimizden hak ettiğimiz komisyonlarla karşılamaktayız.

Ve biz acenteler Mevzuat gereği sigorta acenteliği hizmeti dışında aynı vergi mükellefiyetiyle hiçbir ticari faaliyet yapamıyor iken 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’muz ne yazık ki bankalara, tarım kredi kooperatiflerine, oto bayilerine ve daha birçok kuruluşa gizli veya aleni ACENTELİK yetkisi vermiştir. Yıllardır, sigorta acenteliği dışında başka kurum ve kuruluşların sadece sigorta komisyonu alabilmek adına sigortacılığa ne denli zarar verebileceklerini anlatmaya çalışıyoruz. Bu kurum ve kuruluşlar için küçük sayılabilecek olan bu gelirler, biz acentelerin pazarından bu kurum ve kuruluşlara haksız aktarılmaktadır ve sigorta sektörüne de bir katkı sağlamamaktadır.

Çünkü sigorta sektörünün bugün olduğu noktaya gelebilmesi için biz acenteler yıllarca sigorta şirketlerine ve sektörüne sigortalıları kazandırmak için yağmur, çamur, sıcak, soğuk, kar, kış demeden kapı kapı dolaşarak sağladık. Sigorta şirketlerinin bugün öğündüğü milyonlarca sigortalılarını ikna edebilmek için pek çok zorlukları aştık. Borcunu ödemeyen sigortalıların borcunu üstlendik. Batan sigorta şirketlerinin hasarlarını biz ödedik. Özellikle az gelişmiş şehirlerimizde dini hassasiyeti olan vatandaşların “Sigorta haramdır” söylemlerine karşı mücadeleler verdik. Toplumun pek çok cenahından yeri geldi tehdit aldık, yeri geldi tartaklandık. Kimi meslektaşlarımızın alnına silah dayandı. Kadın meslektaşlarımız ahlak sınırlarını zorlayan davranışlara, ithamlara maruz kaldı. Hatta bu çirkinliklere dayanamayan pek çok meslektaşımız mesleği bıraktı. Acenteler olarak sahada “Sigortacılara güvenilmez.” iddialarını yıkmak için yılmadan çalıştık. Bu kadar olumsuzluğa rağmen bilgisi, ilgisi, yetkisi ve tek işi acentelik olan; bayram, tatil, gece, gündüz demeden telefonunu açık tutan 22 bin girişimci meslektaşımız, birlikte çalıştığı 150 bin kişiyi geçen ordusuyla halen sigorta sektörünün en önemli taşıyıcı kolonudur.

Sigorta piyasasının diğer taşıyıcı kolonu olan sigorta şirketlerinin en önemli prim üreteniyiz. Ciddi bir üretim kapasitesi acenteler tarafından sigorta şirketlerine sağlanmaktadır. Hepsinden öte, sigorta acenteleri, sigorta şirketlerinin karşısında değil tam aksine onun yanında ve sigorta şirketlerinin temsilcisi olarak piyasada varlıklarını sürdürmektedir. Sigorta şirketleri ile sigorta acenteleri bu piyasada birbirini tamamlayan iki aktördür, en azından öyle olmalıdır.

Ancak öyle olmuyor, bu konuda da ciddi sorunlarımız, şikayetlerimiz, rahatsızlıklarımız vardır ve her geçen gün de artmaya devam etmektedir.

Yıllardır sigorta sektörüne verdiğimiz emeklere ve sigorta şirketlerine trilyonlarca para kazandırmamıza rağmen; bazı sigorta şirketlerinin acente gibi davranarak dijital online satış kanalı oluşturması ve online satış kanalına haksız avantaj sağlaması, dijital kanallarından acentelere verdikleri fiyatlardan daha ucuz fiyatlar önermesi, indirimler uygulaması, hediye market, akaryakıt, alışveriş çekleriyle kandırmaya çalışması ve hatta acentelerin yıllarca bin bir meşakkatle güven aşılayarak şirketine ve sektörüne kazandırdığı sigortalıları çapraz satış linkleri  ve benzeri hüllelerle acentesinden çalmaya çalışması, online üzerinden işlem yapan sigortalının işlem esnasında acentesini seçmedi diye genel müdürlük sigortalısı sayılmaları ticari ahlâk sınırlarını aşmaktadır.

Hani biz iş ortağıydık? Hani sigorta şirketleri ve biz basiretli tacirler, ortaklar olarak vatandaşların milli servetini koruyan doğru, güvenilir poliçeleri etik kurallar çerçevesinde sunuyorduk? İş ortağının arkasından iş çevirmek ne zaman sıradanlaştı! Sigorta sektörü dürüstlük ve azami iyi niyet misyonundan ne zaman işportacı vizyonuna evrildi?

Bu yol ve yöntem, vatandaşların sigortacılara yakıştırdığı; “Güvenilmez sektör” yaftasını derinleştirmekten öteye geçmez. Bu yapılan yanlıştan bir an önce dönülmesi şarttır.

Ayhan CalikŞirketlerin hâkim konumlarını kullandıkları ve sözleşmelerle elini kolunu baştan bağladığı acenteleriyle ticari ve iş etiğine aykırı haksız rekabete girişmesini biz ACENTELER KABUL ETMİYORUZ.

Bazı sigorta şirketlerinin zararı bahane ederek poliçe kesmeye çalışan acentelerini kotalara, bulmaca sınavlarına sokup, renk cümbüşüne boyarken diğer dağıtım kanallarına, online kanallarına acentelerinden esirgedikleri imtiyazları, acentelerinden daha düşük fiyat vermelerini ve tüm bunlara rağmen yine de her yıl milyarlarca lira kâr açıklamaları samimi olmadıklarının da rakamsal izâhıdır. Bu yaklaşımlarında kendilerini haklı görüyorlarsa kesinlikle yanılıyorlar. Diğer kanallardan sundukları düşük profilli, sigortalılara izah edilmemiş, tuzaklarla dolu poliçelerle bu güzel ülkenin güzel insanlarına da kendi acentelerine de büyük haksızlık yapıyorlar.

Bazı Sigorta Şirketleri bilmelidir ki biz Acenteler bu duruma daha fazla müsaade etmeyeceğiz. Unutulmamalıdır ki BU ÜLKENİN KANUNLARI, HÂKİMLERİ ve SAVCILARI var. Acentelere yapılan bu haksız uygulamaları ve acentenin pazarından haksız rekabet ve hâkim konumlarını kötüye kullanarak etik dışı davranışlarla acente işlerini diğer dağıtım kanallarına yönlendiren bu anlayışla her platformda mesleki hakkımızın mücadelesini demokratik bir toplumun bireyleri ve sivil toplum kurumu olarak yapacağız.

Biz SAB SİGORTA ACENTELERİ DERNEĞİ olarak başta ANAYASAMIZIN “Ölçülülük” “Şeffaflık” “Haksız Rekabet” ilkeleri referansımız olmak üzere, Acentelerin hak ve menfaatlerini koruyan Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Sigortacılık Kanunu ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’la düzenlenen bütün haklarımızı sonuna kadar korumaya ve savunmaya hazırız.

Bu kapsamda başlatacağımız bu haklı hukuk mücadelesinde meslek örgütümüzü temsil eden TOBB’u, sektörümüzün çatı kuruluşlarını ve sektörümüzün gelişimi için kurulmuş tüm kurumlarımızı bu haksızlıkları görmeye ve kanunla kendilerine tanınmış yetkiler dahilinde “ACENTELERE YAPILAN HAKSIZLIKLARA DUR DEMEYE, SORUMLULUK ALMAYA DAVET EDİYORUZ!”

Yukarıda adı geçen kanunların gerekleriyle tüzüğümüzden aldığımız görev ve Hukuk Mahkemeleri Kanunu Madde 113 e dayanarak SAB Sigorta Acenteleri Derneği olarak Piyasa Bozucu bazı Sigorta Şirketlerinin acente gibi davranarak online oluşturduğu ancak her birisi bir acentenin müşterisi olan sigortalıların poliçelerden Acentelerin hakkı olan komisyonlar ve sair tüm haklar için Asliye Ticaret Mahkemelerinde davalarımızı açacak, Rekabet Kurumu başvurularında bulunacak ve bu haksızlıkların giderilmesi için SEDDK’dan başlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar şikayetlerimizi aktaracağız.

Yapay zekânın sigorta sektöründeki etkileri Yapay zekânın sigorta sektöründeki etkileri

MESLEKTAŞLARIMIZIN HAKLARININ SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIMIZI ACENTE MESLEKTAŞLARIMIZA VE SİGORTA KAMUOYUNA İLANEN DUYURURUZ.

SAB SİGORTA ACENTELERİ DERNEĞİ

Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Çalık

Editör: Yaren Akkuş